Ennn.........BÜYÜK DÜŞMANIMIZ
Hz. Musa as kendisine inananlarla birlikte kızıl denizden karşı kıyıya selametle geçti. Firavun ve taraftarlarıda belalarını buldu.
Bu kıssadan bu kadarda olurmu diyebileceğimiz bir nankörlük anlatacağım size.
Musa as mın inananları İsrail oğulları Yani yahudi milleti belki 15 dakika önce henüz kızıl deniz ikiye ayrılıp geçmeden önce çok çaresiz kalmışlardı.
-Ya Musa sonumuz geldi, firavun bizi öldürecek dediklerinde
Hz. Musa as;
-Ben Rabbime güvenip tevekkül ediyorum.
Sahidende az sonra kızıl deniz ortadan ikiye ayrılmıştı.
Yahudiler (İsrail oğulları) karşıya geçip, firavun ve adamlarının denizde boguldukları mucizesini gördükleri olay çok yeniyken öyle bir soysuzluk yaptılar ki....insanın inanası gelmiyor.
Fravundan kurtulup selamet buldular ve Musa as ile birlikte bir müddet yürüdüler, karşılarına putlara tapan bir topluluk çıktı. Musa as yanlıları bu topluluğa imrenerek şunu istediler.
-Ya Musa, bizede bunların ilahlarina benzer bir ilah yap ki bizde ona tapınalım.
Ulan soysuzlar, çok kısa bir süre önce dememiş miydiniz.....
-Artık bizim işimiz bitti. Frevun bizi öldürecek.
Allah sizi öyle bir mucizeyle ödüllendirdi ki aklınızın dumura uğraması gerekirken siz neyin soysuzluğundasınız.
Bu hikaye her ne kadar yahudi milletinin nankörlüğünü anlatsada; biz insanlarda bundan bir ders çıkarmalıyız.
Yahudilere bu nankörlüğü yaptıran nefisleridir.
İşte nefis böyle nankör bir varlıktır. 24 saat bizimledir,bizden bir saniye bile ayrılmaz. Şeytanı yanımızdan uzaklaştirabiliriz ama nefsimizi asla uzaklaştiramayiz. Mesela ezan okunurken yada camilerde kamet getirilirken Şeytan bu sesi duymamak için hızla o mekanları terk edermiş. Besmeleyle yiyip içilenlere veya yine besmeleyle başlanan işlere Şeytan müdahil olamazmış. Ama nefis hep yanımızda, bize karişmayacağı hiç bir nokta dahi yokmuş.
Peygamber efendimiz sav dünyaya teşrif buyurdu insanlık putpereslikten vahdete (tek İlah) geçiş yaptı da yaratılış gayesine ulaştı. Ama günümüzde HafizanAllah şu yahudilerin peygamberlerinden istedikleri putları şimdide bizler farkında olmadan isteme riski ile karşı karşıyamıyız.
Bunun adınada gizli şirk deniliyor ya........
Kimimiz arabamızı tutkuyla severiz, kimimiz evimizi, bağımızı ve bahçemizi, evladımızı, sevdiceğimizi, yatımızı katımızı, torunumuzu, kızımızı,oğlumuzu.............
Sakın peşinen itiraz etmeyin, bir tefekkür edin lütfen. Bizde farkında olmadan bağrımızda bir kaç gizli şirk barındırıyormuyuzdur?
Uhud savaşından dönen Efendimiz sav onun için buyurmuştu...
-Şimdide küçük cihattan (uhud oluyor) büyük cihata dönüyoruz.
Büyük cihat ne oluyor ki......?
Hani 24 saat bizden ayrılmayan nefsimiz.
Selametle efendim
Yorumlar
Yorum Gönder