TAM 47 YIL ÖNCE BİZİ EĞİTEN ÖĞRETMENİMİZLE GÖRÜŞTÜK
TAM 47 YIL ÖNCE BİZİ EĞİTEN ÖĞRETMENİMİZLE GÖRÜŞTÜK
Özellikle Genç Kardeşlerim, size güzel ahlak'ın ne ölmez ne söndürülemez bir nur ve ışık olduğunu ispat edeceğim İnşallah.
Evet neredeye "YARIM YÜZ YIL" sonra nasib oldu görüştük Cemal öğretmenimizle.
Cemal Gencer beyfendi. İz bırakan, çok güzel ahlaklı öğretmenim bir gün yine aklıma geldi, Fecbookta arama yaptım ve nasibimiz varmış ki bulduk.
Mesaj gönderdim, okulumuzu, yılımızı vs. yazdık numarasını istirham ettik, lütfetti gönderdi.
1973 yılının Erzurum Sanat Okulu Ağaç İşleri Bölümününün Lise 1.Sınıf öğrencileri 6 arkadaşla birlikte (bu öğrenciler, şimdi 62-63 yaşlarındalar) Whatsapp tan dün görüntülü görüştük öğretmenimizle.
Adranalin ben buna derim gençler....!!!
Nasıl heyecanlandık, kendimize çeki düzen verdik, ses tonlarımızı ayarladık. Vay anam vay..!
Bu ne heyecan böyle.
Sözlerimizin ilkleri...:
~Hocam hürmetle ellerinizden öperim oldu.
6 arkadaşta bir güzel öğretmenimizle hasbihal ettik.
Değerli kardeşim,
Ahlâk'ın ruh ve bedendeki (siret ve suret) tanımı..:
Huy, tabiat, seciye, insanın manevî nitelikleri, tutum ve davranışları gibi manalara gelir. (burası alıntı)
Hani Peygamber Efendimizin (sav)
"Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim." Hadisi Şerifleri var.
Abartılı olmazsa inşallah, işte bu öğretmenimiz de; fıtratında olan güzel, müşfik ve efendi hasletleriyle sanki; Efendimizin "benim vekillerim" buyurduğu eğiten ve öğreten sınıfına dahil olmuş o güzide ve vakarlı zatlardan bir zattı.
Hemde o tarihlerde henüz 23-25'lik bir delikanlıyken.
Yani isteseydi bize kök söktürürdü de..!
Hani yeni mezun öğretmenlerden duyardık ya!
~Ben küll yutmam, bana sökmez sizin dalâ-vereleriniz,
diyerek cevval olduklarını hissettirirlerdi ya!
Hababam sınıfının bazı öğretmenleri gibi.......
Bu Cemal öğretmenimiz hiçç böyle değildi.
Hani Yunus Emrenin " Ete kemiğe büründüm,
Yunus diye (İnsan diye) göründüm"
Böyleydi bizim Cemal öğretmenimiz.
Bu güzel ahlâk; kendini yarım asırdır unutturmadı. Yeminle gençler, sadece bu ahlâkından unutamadık.
Tâ en başından sevmiştik, hemde çok sevmiştik.
Bütün öğretmenimiz baş tacımız. Lâkin onlarda, bizlerde insanız. İyi olmayı seçenler yada seçmeyenler.
İnsanlar arasındaki tek farklılık bu. "ERDEMLİ AHLAK"
Ahlaklı olmaya hepimizin cidden çok, pek çok ihtiyacımız var. Hele benim....
İnsanlar sadece şunun için bir başkasında olanın kendinde de olmasını isteyip, arzu etmeli.
Yüksek seciyeli ve erdemli, "Ahlaklı bir Kul" olmak.
Sırf bu meziyet için başkasına gıpta etmeli.
6 Arkadaşında Cemal öğretmenimizle hatıraları vardı.
Benimde vardı. Son olarak onuda paylaşayayım.
Hani şimdiki gençler kankam derler ya; (yedikleri içtikleri ayrı olmaz) işte benimde sınıfta bir kankam vardı, Selami; o bana, ben ona yaramazlıklar yapar dururduk. Bizde okul, sabahtan akşama kadardı.
Bir gün atölye dersimiz vardı, canım hiç istemiyor atölyeye girmeyi. Bunu Selamiye söyledim, onunda aklını bulandırdım. Arazi olmaya karar verdik, ama nasıl?
~Ya benim kasık fıtığım var ya.. Hah işte yine fıtığım şişmiş beni de çok rahatsız ediyor diyelim. Harikaaaa
Vay anam, ben bir sancılanmaya başladım, kıvranıyorum, ağrıyan tarafıma eğik ve zor yürüyorum.
Selamide bir telaş, koluma girmiş halde gittik Cemal hocamızın ofisine.
Beni bu halde görür görmez bir telaşlandı hocamız.
~Aman öğretmenim, İsmailin fıtığı çıktı, vah zavallı..!
~Ya hastahaneye hemen..hemen..
~Tamam hocam ben götürürüm.
~Durma..! durma çabuk.
Gurban olurum öğretmenim seni Yaradana....
~Ofisten tam çıkmak üzereyken, ıkıla sıkıla......!
~Hocam... Şeyy... Bizim hiç paramız da yok... Offf be..
Canını yerim öğretmenim. Bize bir 10 lira verdi ki...
~Hocam bu çok.. Anam bana kızar, babam ona kızar...
~Haydi.. Haydiii oyalanmayın.
Okul sınırlarına kadar eğile büğüle yürüdük. Köşeyi döner dönmez har'a dan çayıra salınmış taylar gibi vıınnnn. Nasıl koşuyoruz ki.. Tutana aşk olsun.
Üfff kendimize bir ziyafet çektik, lokantanın ağası olduk ağası. Paramız yine de arttı. Okulun paydos saatine kadar kahvede tavla oynadık, ondan sonrada evlere çookk ama çook yorgun ve bitkin döndük.
~Anaa eylee başım ağırır ki.. Heç iştahım yok. Ben yatacam, bene deymeyin.
Dün, Cemal beyfendi öğretmenime bunu anlattım.
~Aman gurbanın olam öğretmenim bize hakkını helal.
Hakkını helal et dedim ama, inanın duymadı bile ve hatta böyle dünyevi helallık istememden mahcub dahi oldu.
Dedim ya... Bütün güzel meziyetlerin yekünun tek bir adı var... "GÜZEL AHLÂK"
Nasıl unutulur böyle önden giden atlı yiğitler.
~Öğretmenim torunlarımızla birlikte ellerinden müthiş bir zevk, muhabbet ve hürmetle öperiiizz... öperizz.
Yüreğimizi açıp, en mütenâ köşesine koyasımız var.
Kasım 2020- ERZURUM
47 Yıl önce 16 yaşlarındaki öğrencileriniz.
Süreyya Kılkıl - Rıfkı Çiloğlu - Refik Önal - Nurullah Çalıkıran - Selami Bolukçu - İsmaik Hakkı Özdemir
Yorumlar
Yorum Gönder