HER SIKINTININ BİR SONU VARDIR, KALICI DEĞILDIR. 


Kara gün kararıp kalmaz, bu dünyanın hiç bir halinde sukün yoktur. Her haliyle geçicidir, saadetide, felaketide, hastalığıda, gençliğide, sihhati de hepsi geçicidir. 

Biz doğduğumuz gün ölüm haberimizi aldık, bu dünyaya ölmeye geldik. Bu hayat fani ve geçici, asıl hayatımız ahiret hayatıdır. 

(Hayati İnanç sohbetinden alıntı) 


İşte dünya hayatlarımızın tamamının özeti bu kadar. 

Biz (insan) bu kadarcığız, cürmümüz bu kadarcık. Hayy vayy, vayy hayy ne kadar didinsek, ne kadar çırpınsak ederimiz bu kadarcık. 


En fazla 250 gr bir yiyecekle midemiz doyar, 3-4dakikalık bir heyecanla nefsimiz körelir, altın gümüş pırlanta biriktiririz de un bulamazsak onları yiyemez aç kalırız. Un bulsakda eğer boğazımız hastaysa onuda yutamayız, eğer yuttuğumuzu da çıkaramazsak öylece minik bir sinek gibi çırpınır dururuz. Biz buyuz işte. 


Bu kadarcık (1 gramcık) olduklarını unutup okka kadar (1200 gram) olduğunu zannedenler yakarlar, yıkarlar, öldürürler ama ne hikmetse kendi canlarının ölümünü durduramazlar. 


Koca koca adamlar aynaya bakarda kasım kasım kasılırlar. Kendilerini dağ, başkalarını farecik kadar görürler. Vahh gafiller, nefisleri zenginlikleriyle küstahlaştırır da bunu bile anlayamazlar. 

Müslümanın dilinde, damarında, kanında zulüm olmaz derler en gaddar zulümleri işlemkten dur olmazlar. 


İnsan....= Nisyan... Unutkan... Aciz...Kalleş... Melek...Şeytan...... eşittir= yine İnsan eder. Biz buyuz işte. Hayırda bizde, şerde bizde.

Top, mermi, tüfek, kılıç ve kalkanları yapanda insan. O silahlarla insanları öldürende insan. Bu nasıl acaip bir zıdlık böyle. 

Düz insan, eğri insan, dürüstü yada kalleşide insan. 


Ben insan, sen insan, hepimiz birden insan. Üç kuruş için aldatanda, üç kuruşa aldanan da insan. 


Her sıkıntının bir sonu vardır, kalıcı değildir aynı insan gibi. 

Kalıcı değiliz, eriyeceğiz, un ufak olacağız ve toprak bizi tekrar yeşertecekte diri olacağız. 

İşte o ikinci dirilişte kaçarımız olmayacak amma kucak açanımız çooook olacak. 

Günahlar çağıracak..... Gel bana..... Feryad-u figan inleyecek insan.. Çağırma sen ey hain şeytan.....! Şeytanı tanımak beş para bile etmeyecek. Şeytana şeytan gibi davranmakta fayda etmeyecek. Biçeceğiz ötelerde buralarda ektiklerimizi. Ya bol başaklı buğday gibi biçeceğiz, yada çamura saplanacağız. 


Velhasıl dostlar..... Çok başaklı İnsan olmak lazım insan........! 

Çamur insan olmak yaraşmaz ne sizne nede bize. 



Yorumlar

Popüler Yayınlar