ÖYLE BIR GEÇER Kİ ZAMAN

Zaman illâki geçecek, önemli olan zamanı kaliteli kullanmak. 


Kaliteli yaşamın içinde, sağlık en başta var olmalı, sonra ihtiyaçlarımızı karşılamamıza vesile insanların kalbinde merhamet, şevkat, hoşgörü ve Allah korkusu, peygamber sevgisi olmalı. 

Kaliteli yaşamak için bu ilk iki şart çok ehemmiyetli, çok önemli. 


Birde insanlığın bel kemiği mesabesindeki Adalet olmalı. Adaletle yönetilmeyen toplum; toplum değildir, sadece güdülebilen bir sürüdür. Çoban yada çoban köpeği bu sürüye yön verir, onların gösterdikleri istikamete gitmek zorundadır bu sürü. 


Bireysel olarak kişide böyledir. Ya adalet istikametli yaşar veya yaşatır, yada sürünün çoban köpeğinin emrine boyun eğerek yaşar. 

Şimdilerde Putin bu çoban köpeğine iyi bir örnek teşkil ediyor. Adaletten ayrıldı, çoğunluğun rızasına aldırmadı, şimdide benim istediğim istikamete doğru gitmekte mecbursunuz diyiyor. Maddi ve manevi faturası çok ağır. Şahsi hırslar, menfeatler ve bir çoban köpeğinden beklenen performansı sergileyip ne azim ne canavar ruhlu olduğunu masumların kanları üzerinden göstermektedir. 


Böylesi habis (kötü, iğrenç) ruhlular dünyamızı adeta kaplamış durumdalar. Kendi şahsi ikballeri için güçlerinin yettiği her noktada dişlerini göstemektedirler. Aynı çoban köpekleri gibi. 


Bunlarda kendi lehleri veya aleyhlerine akıp giden zaman mefhumunu adaletsiz icraatları için tüketip durmaktalar. 

Böyle zayi edilerek sarf edilen zaman nimet yerine külfet oluyor. 


Mesela rus milleti.... Başkanımız Putin Ukraynayı istila edip, çoluk çocuk her kesi öldürmekle çok iyi yapıyor dese onlarında her biri birer Putin olur. Yani Putinin yevmi kıyamette düçar olacağı cezayı hak etmiş olurlar. 

Bu adaletsizlikler bir kişiyle başlar, toplumun yekununa kadar sirayet eder. Manevi cezası alenileşir, yani gizliliği kalmaz. Yani toplumsal bir bela, ceza veya musibet o toplumu gelir bulur. 


Şimdilik bizim Ülkemizde de bu adaletsizliklere ses çıkarmamak, sus-pus olmak bizlere yani topluma yol-su-elektirik olarak dönmedi de onun yerine zam, huzursuzluk, anti depresif hastalıklar olarak zuhur etti. Yani şimdilik görüneni bu. Sanırım her geçen gün yaşam şartlarımız ağırlaşıyor. Masumların ahı var. 

"Nasılsanız öyle yönetilirsiniz"


Toplumsal duyarlılığımızı yitirdik, bari kişisel duyarlılığımızı canlı tutalımda tarafımızca kullanılacak zaman mefhumunu lehimize işletelim. 

Akıp gitmekte zaman; bizim özümüz içinde akıp gitmekte. İşte böyle akıp giden zamanın çarkları arasında dönüp dururken işlerimizi adalet üzre yaparsak zamanı lehimize kullanmış oluruz. 

Adalet öyle geniş ve şumüllu bir kavram ki ahlaki olan herşey bu "Adalet" in içinde barınmaktadır. 

Adaletin içinde..... Helal kazanç var, doğru sözlü olmak, yalan söylememek var, her konuda adil olmak var, çocuklarımız arasında dahi adaletli davranmak bile var. Kul hakkına dikkat etmek var, İnsana, hayvana ve bitkiye merhametli ve hakkaniyetli, şefkatli davranmakta var.... Neler var... Neler. 

Bu var olanları hayatlarımıza uygulama gayreti içinde olmak bize Yaradanın ikramı olan zamanımızı en verimli kullanma imkan ve fırsatı sunacaktır İnşallah. 


Yorumlar

Popüler Yayınlar