TAM 47 YIL ÖNCE BİZİ EĞİTEN ÖĞRETMENİMİZLE GÖRÜŞTÜK

 YETİŞEN GENÇLIK BOŞLUKTA ÇIRPINIP DURMAKTA

Ana babalarda yürekleri ağızlarında çocuklarının peşinde koşturup durmakta. Nede zor bir hayat yaşıyor genç nesli yetiştiren ana babalar. 

Dün akşam üstü 12 yaşlarındaki erkek torunum bana uğradı. Sevindim, mutlu oldum. Ama benden çıkıp nereye gideceğini söyleyince sanki canım bedenimden çekildi. 

İnstagramda organize olmuşlar, halı saha maç yapmaya gidecekmiş. Maç bittiğinde hava çoktan kararmış olacaktı. Kendi başına geldi, kendi başına evine dönecek. Öldüm, öldüm dirildim. Daha 12 yaşlarında bu çocuklar. Ana babaları izin vermese çocuk dehşet strese girecek; bu kaçınılmaz kesin. Şimdi bu çocuklar evlerine salimen dönene kadar özellikle anaları ne zulüm eziyetler çekecekler. Eve döndü haberini aldımda rahatladım. Ama nereye kadar. Düşünsenize bu çocuklar her hafta sonu maçım var demeye başlarsa alsana huzursuzluk. 

Bunların aklı başında bir belletmene, gözetmene illâki ihtiyaçları var. Ama hepsi tabiri caizse başı boş, müstakil yaşamaktalar. Sistematik bir organizasyona dahil olmadıklarından her aile bireysel olarak kendi başlarının çaresine bakmakla boğuşuyor. 

Ama daha çok geç değil bundan 6-7 yıl öncesine kadar böyle bir organizasyon fetö bahanesiyle yerle yeksan edildi. Halbuki o ne güzel kurumsallaşmış hizmet ağıydı. Şimdi bunu okuyan bazı "vatan perver" kişiler bana içlerinden dışlarına doğru hakaretmi ederler acaba? Ben fetöcülere iyi dedim diye küfürde etseniz, kahırda etseniz hatta beni daracağında assanızda bu hakikat değişmeyecek. Yetişen gençlik, medeniyet canavarının dişleri arasında gün gün, saat be saat parçalanıp duracak. 

İlahiyatçı deistlerden bahsediliyor efendiler, hanımefendiler. Zaten öğreciler arasında deist ve ataist olmak moderinlliğin nişanesi oldu bile. 

Ahhh... Canım çıksaydı da bu gençliğin böyle sırtlanlar arasında paylaşılan et parçacıkları gibi bölüşüldüğünü görmeseydim. 

12 yaşındaki torunumu hele bir dizinin dibine oturtta "dur gitme" de...! Anında strese oradanda psikolojik trawmalara. 

Ama o iğrendiğiniz fetöcü abiler ve ablalar ikna metoduyla o çocukların anlama ve idrak etme kaabiliyetletine ne güzelde hitap etmesini başarabiliyorlardı. Senin tomarla paralar versende bir tekini başaramadığını onlar güle oyna hem başarabiliyorlardı hemde razı edebiliyorlardı. 

Allah razı olsun Süleyman efendi cemaati gibi kalitesini ve güvenirliğini kanıtlamış kurumlar var ama onlarda belirli bir kitleye hizmet vermekteler. Malesef bu fetö gibi uluslar arası düzeyde 

organize olamamışlar. 

Fetö ne yapıyordu söyleyeyim. Hem namaz kıldırıyor, hemde müziğe kaabiliyeti olanlara müzik kursu veriyorlardı. Yani bir gencin dış dünyada görüp heveslendiği her ne varsa o hobileri avuçlarının içine koyuyorlardı. Gencin özeneceği o dış dünya enstrumanları o gencin sıradan ulaşabileceği düzeye indirgenmiş oluyordu. 

Bu gençler, bu doygunluklarla seve seve namaz kılıyorlardı, kuran okuyorlardı hemde ilmi tedrisatta dünya şampiyonlukları kazanıyorlardı. İşte benim dün endişeden aklımın çıktığı o halı saha maçlarını gecenin zifiri karanlığında bile yaptırsaydılar o gençlerin ailelerinin endişe edecekleri bir dirhem tedirginlikleri bile olmuyordu. Fetö adı altında bu Ülkeye verilebilecek en azim, en dehşet zarar verilmiş oldu. Ülke düzeyinde Gençlik başı boş kaldı. Hele bu gün bana bir on tane milli eğitimdeki öğretmenlerden bulunda bir tek kuruşluk maddi menfeati olmadan kendi özel yaşantısından feragat edip o gençleri toplayıp maça götürsün, sonrada selametle ailelerine teslim etsin. 

Daha daha ne hizmetler sunuluyordu bu gençliğe. 

Bilsem ki bu gençlik benim bin, onbin başım olsa da hepsini idam etselerde gençliğin kurtuluşuna, selamete çıkışına vesile olsa Allahuâlem İnşallah seve seve razı olurum. 

Biliyorum, hemde adım gibi biliyorum, heder olan bu gençliği medeniyet denilen o kahpe canavarın elinden çekip almak için milyonlarca dertli başların olduğunu..... Biliyorum........!!!