ALLAHA İTIMAT ETMEK MESELESİ
[Hırs gösteren mahrumdur, zarardadır], [Sabır, ferahlığın anahtarıdır] durûb-ı emsâl (atasözü) hükmüne geçmiştir.
Hiç burun kıvırmayalım, biz hakkı ile Rabbimize itimat etmiyoruz, samimi bir kalp fetahlığı ile güvenemiyoruz. Bu itimat ve güven meselesi; İbrahimin as'mın devasa ateşin içinde!
Bu itimat meselesi; Eyüp as'mın yaralarının iniltileri arasında! Yusufun as'mın kuyunun dibinde! "hasbünAllahi veniğmel vekil" kararlılığı gibi olmalı iken biz hakkını veremiyoruz bu iradenin.
Biz; işe en başından başlamalıyız. Allaha itimadımız yaşadıklarımızın yada yaşayacaklarımızın hangi noktasında başlamalı...?
Bunu iyi bilmemiz, iyi ayarlamamız gerekiyor.
Bir örnek verelim.
Kanserli hücre hastanın diğer organlarına da hızla yayılmaktadır. Sevenleri çok üzgün. Tıbben yapılanlarda bitip tükenmiştir. Doktorlar, sadece hastanın ağrılarını dindirmenin telaşesinde. Mümkün oldukça az ağrıyla bu son evreninde tamamlanmasına aileside odaklanmıştır. İşte tam bu durum; aynı İbrahim as'mın ateşin ortasındaki durumu gibidir. Bütün esbaplar (sebepler) suküt etmiş, maddi ve zahiri her şey bitmiş görülmektedir.
Bu ince yol ayrımında hem hastanın hemde sevenlerinin ihlas ile
"hasbünAllahi veniğmel vekil" tevekkülü ve teslimiyetiyle Rablerine teslimiyetlerini ikrar etmeleri gereklidir. "ALLAH'A İTİMAT" budur.
Zahiren hastaları için ölüm kaçınılmaz olsa bile son nefese kadar itimat etmek, boyun eğmek, Allahın en güzel bir sonu ikram edeceğine hulusi bir kalp ile ve sabırla inanıp beklemek.
Yaşayacaklarımız ne olursa olsun baş göz üstüne diyebilme cesaretini gösterebilmekte yatmaktadır.
Zaten hastanın ömrü tamamlanmışsa vefat etmesi gerekliliğine; yok eğer ömrü devam edecekse hayat veren Rabbinin şifa yaratacağına iman etmesi tam olmalıdır. "ALLAH'A GÜVEN" budur.
Sevdiğinin elinden alınmasında yaka paça yırtmak Allaha samimiyetle güvenmek olmuyor. Sonucun bizim nefsimize zor geldiği için Allaha isyan etmekle olmuyor. Boyun eğmek ve tevekkülle olayları özümsemekle olacaktır bütün olanlar ve olacaklar.
İbrahim as Allahına itimat etti. Yusuf as Allahına güvendi. Eyüp as Allahından bir an olsada hiç ümidini kesmedi.
İşte böyle olmalıdır "ALLAH'A İTİMAT MESELESİ" dostlar.
Yorumlar
Yorum Gönder