KÜFÜR ÇIĞ GİBİ ÜSTÜMÜZE ÜSTÜMÜZE GELİYOR
Tıp öğrencisi 20 yaşlarında gencecik bir fidan intihar etti. Ailesi inançlı.... Kaldığı yurt yada öğrenci evide inançlı.... Okuldaki arkadaşlarından ateist olanlar kâfir. Çocuk arada sıkıştı kaldı.
Halk, Tele1, Krt, tv 100,Art ve benzeri televizyon kanalları adeta matem tutuyorlar. Hele ki Enes Karanın babası Mehmed bey;
-Davacı değilim, oğlumun içinde yaşadığı cemeati (Süleymancılar) 25 yıldır tanıyorum bir yanlışlarına şahit olmadım, bu yüzden davacı değilim. Buna çıldırdılar, Nasıl davacı olmazsın dediler....!
Birlikten kuvvet doğar. Kuvvetli olan haksızda olsa "haklıyım" dediğine haklı olur. Bu cebri bir haklılıktır.
Bu işin tabiyatı budur. Kim kuvvetliyse onun dediği olur. Böyle durumlarda adalet, kul hakkı, hak ve hukuk çok sonraları gelir.
Süleymancıların işi gücü Kuranı Kerimi öğretmektir ümmedin çocuklarına. Bir arkadaşımın 4.5 yaşlarındaki çocuğuna 2.5 ay gibi kısa bir zamanda Kuranı adam akıllı okumayı öğretmişlerdi de hepimiz hayran kalmıştık.
Müşrik ve münafıkların kendi aralarında topladıkları kuvvetin yarısını toplayabilsek inanın neler başarırız neler.
Ama biz bir şeyi çok iyi yapıyoruz; oda...TEFRİKA ve BÖLÜNME. Bakın mesela bu Süleymancılar da kendi içlerinde kaynayan kazan sonucu sanırım iki fırkaya bölündüler. Yani kuvvetleri yüzken elli oldu. Olan kime oldu? Ümmeti Muhammede oldu.
Hele tarikatların bölünerek birer lokma haline gelmeleri artık sıradanlaştı. Genelde, bölünmelerinde en belirgin sebep....!
POST KAVGASI... Canı çıksın bu lider olma sevdasının.
Yahu eğer tek amacımız riza-i ilahiyse nedir bu liderlik sevdası.
Dişleri olmayanın lokmaları gibi küçüldükçe küçüldük.
Ümmeti Muhammed şimdi aynı o küçük lokmalar gibi oldu.
Büyük ve kalabalık oluşumlarında problemleride büyük olur.
Mesela şimdi hakiki anlamda işlevi devam eden ittihadi islam (islam birliği) konsey mahkemesi olsaydı ve bu genç çocuğun intihar ettiği yurtta ciddi ve kapsamlı bir tahkikat yapabilselerdi ne güzel olurdu. Varsa suçluları cezalandırılır ve hemen ardından dünyadaki bütün islami cemaatlere sonuç raporu gönderilerek benzer hataların bir güzel önüne geçilir, aynı veya benzer hataların tekrarı önlenmiş olurdu. Malesef bu hayalini kurduğum işlevli böyle bir konsey yok. Var olanın ise sadece adı var.
İnancımızı ilk önce hal dilimizle, sonrada söz dilimizle gençlere ikna yöntemiyle anlatmak cümlemizin boynunun borcu.
Bu Enes çocuk, eğer hafizanAllah kafir olarak öldüyse maazAllah toplumsal sorumluluğumuz var. Kabul etmesekte var işte.
Yorumlar
Yorum Gönder