ŞEYTAN BILE BIR NİMET DESEM... NE DERSİNİZ...??? 


Allah azze ve cella şeytan adlı varlığı yaratarak bize yine merhametini tecelli ettirmiştir. 

Ya şeytansız sadece nefsimizle baş başa kalsaydık. HafizanAllah çoktan çok belki hep yenilirdik, mücadele edemezdik şerrlerle. 

***İnsan düşmanını tanırsa ondan korunmasınıda bilir.***

Düşmanımız şeytansız sadece nefsimiz olsaydı çok zor olurdu işimiz, imtihanımız. Belki de hep dize gelen biz olurduk. 


Şeytan olmasaydı eğer; şeytan, şeytanlaşmak, şeytanlık nasıl bir şeymiş anlayamazdık, bilemezdik. 

Öncelikli olarak kendi öz bedenimizde taşıdığımız nefsimiz, içimizde taşıdığımız şeytanımızdır. En büyük düşmanımız odur. 

Şeytan; içimizde, burnumuzın ucında, bir nefeslik mesafede. 

Bunu böyle bilelim en başından. Kendimizi piri pâk mışız gibi görmeyelim, bunu böyle kabul edelim mutlaka. 


Said Nursi buyurmuş ki...: 

~Ben beni beğenmiyorum, beni beğenenleride beğenmiyorum.  


Kendimizi (maddi bedenimizi, nefsimizi) beğenmeyelim. Nefsini beğenen bilsin ki o nefsi beğenme devam ettikçe güzel letâifler o insanın maddi bedenin içindeki ikinci bedeni olan ruh bedeninindeki makamlarını terk edip giderler. 

Niye giderler...? Af buyurun pis kokulu ortamda hangimiz isteyerek bir dakika kalmak ister? Çünkü aynı kalp içinde hem çirkinlik hemde güzellik bir arada, aynı anda ve aynı mekanda kalamazlar. İllâki birisi o ortamı terk eder. İlk terk edende o lâtif güzel hasletlerimiz olur. Tâ ki nefsimizin emriyle kalbimizde, ruhumuzda barındırdığımız o kerih çirkinlikler o kalbi terk edene kadar. Kovmak lazım cümle kötülükleri ve kötü kokuluları. 


Birde bu kerih ve çirkin hasletleri (huy, alışkanlıklar) kalbinde kesintisiz barındıran, sürekli besleyen ve malesef arasıra, da olsa güzellikleri (hoşgörü, merhamet, adalet, hukuk, insaf vel hasıl "ALLAH KORKUSU")  kalplerinde barındıramıyan insanlar vardır. 


Işte şeytanlaşmak bu tip insanların vasıflar olup bizide kendilerine benzetmek en birinci vazifeleridir. Sakınmak ise bizim vazifemizdir. 

Ondandır ki leytanın var olması, bizim ebedi saadeti kazanma basamağımızdır. Yani şeutan da bir nimettir. 

Ama bizim vazifemiz, bu kerih nimete minnet etmek olmayacak. 

Ondan fersah fersaf sakınmak olacaktır vesselam. 







Yorumlar

Popüler Yayınlar