İNSAN-İ SORUMLULUKLARIMIZI HATIRLATAN AMMA NEFSİMİZE ÇOK AĞIR GELEN YAZILARI OKUMAYA KENDİMIZİ ZORLAYALIM.
(şimdi yazacaklarım, ciddi yazıları okumayı sevmeyenler içindir. Öyle zatlar bilirim ki,inanın ben gibileri ceplerine dahi koymazlar)

Sağ olsun bir kardeşimiz bir ara şu mesajı göndermişti.
-Abi senin yazılarını okuya okuya okumayı hem sevmeye başladım hemde hayatımın daha anlamlı hale geldiğini fark ettim.

Bilirsiniz nefis hoşuna gitmeyen bir iş, eylem ve bir fiili yapmayı düşünmeye başladığımız an bu niyetimizden vaz geçirme dürtüsünü anında devreye sokar. Taa ki bizi vaz geçirene kadar. Ola ki vaz geçmeyip nefsin feveran ettiği o işi, eylemi yada fiiliyatı gerçekleştirmeye başladığımızda bu sefer şeytan nefsin imdadına yetişir ve başlar vesvese vermeye, olmadık düşünceleri aklımıza hayalinize getirerek yaptığımız o hasen işi fesat etme yoluna gider. Dürter ha dürter lânet olasıca.
Hani bazan öyle bir kıskaç altında kendimizi hissederiz ki hâşâ hem namaz kılıp hemde çok hayasızca düşüncelerle de hayalen mücadele ederiz. O vesveselerden kurtulmak isteriz. Vesveselerden kurtulacak ilmi bir bilgiye sahipsek bu hayali olan Allahın belası şeytani düşüncelerin boğazını sıkar fırlatır atar, huşû  içinde aklel yakin, ilmel yakin ve İnşallah hakkal yakin bir buuda geçerek kulluk vazifelerinin ve şuurunun hem nimetlerinden hemde lezzetlerinden istifade etme hakkını kazanabiliriz.

Hani efendimizin buyurduğu dünyevi lezzet örneği var; "sizin dünyevi olan zevk ve lezzetlerinizden daha ziyadesini ben namaz kılarken alıyorum."

Niye ciddi meseleli konuları okumaya ve öğrenmeye kendimizi zorlamalıyız sorusuna nisbi (kısmi) bir cevap olsun diye yukarıdakileri hatırlatma babında yazdım.
Kardeşlerim, yaptığımız bütün işlerimizi ve fiilleri idrak veya idraksizlik (istekli veya isteksizlik) muvacehesinde yapıyoruz.
Mesela....!!!
1~Babam kalk namaz kıl dedi amma çok sert dedi. Kılmasam ya iyi bir azar işiteceğim yada iyi bir dayak.
2~Babam aldı beni dizinin dibine, başladı en baştan anlatmaya güzel güzel. Niye yaratıldık? Kul olarak Yaratıcının bizden istediği ne? Yapsak ne olacak sonu, yapmasak ne olacak? İç huzursuzluk ne, çaresi nedir? İmtihan ne demek? Kaybetsek sonu nereye? Kazanırsak ne kazanacağız? Sonsuz bir hayat ne demek? Sonu olan bu hayatta neden imtihan ediyor Yaradan? vs.. vs.. vs.
Babamın 1.ci emrinde hem zorbalık, hem cahillik var.
Babamın 2.ci tavrında" İDRAK ve ŞUURU" ma ikna ve teklif var.

Işte 1.ci yol muvakkat ve kaypak, her an devrildi, yok oldu ve hatta inadına yapılmayacak riskleri çokça barındırmakta.
Ama 2.ci yol muhteşem. Hani Peygamber efendimizin bizim dünya nimetlerinden aldığımız zevkten çok çok fazlasıyla namaz kılmayla alma ihtimalli bir yol serüvenine başlayabilmemiz var.

Derim ki.....CİDDİ YAZI ve MAKALELERİ GÜNDE BİR KEZ OLSUN AZDA OLSA OKUYALIM. Sizi temin ederim ki hayatınızın daha da anlamlaştığını, huzursuz ve mutsuzluğunuzun azaldığını bir iki hafta da hissetmeye başlayacaksınız. Çok rica ederim buna inanınız lütfen.

İyiliğin yaygınlaşmasına (paylaşım) vesilen olan, o iyiliğin ta kendisi olur. Allah bir topluluğu niye top yekün helak etmiş islamiyet öncesi peygamberler alayhümüsselam efendilerimiz zamanında..?
Bir birlerine Hakkı tavsiye etmeyi ihmal, şerrden uzaklaştırmada bananecilik yaptıkları için.

Bu iş bizim edkiden bildiğimiz gibi sadece hacıların, hocaların, bacıların işi değilmiş. Müslümanım diyen her bir bireyin asli vazifesiymiş.
Bu da iki türlü yapılıyor. 1- sözle tebliğ... 2-yaşayarak tebliğ.
En makbulu de ikisini beraber yapabilmek. Onun için mevlana hz.
"olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol" demiş.

Ama her halûkârda bu emri bil mâruf ve nehyi ânil münker (iyiliği emir ve tavsiye, kötülükten men) tebliği cümlemizin sorumluluğu ve vazifeleridir.
Bunu nasıl yapacağız?
1-inandığımız gibi yaşamaya gayret. 2-ciddi yazıları ve makaleleri sabırla ve mutlaka okumaya devam ederek idrak ve şuurlarımızda tahkiki imanı elde etmek. 3-çocuklarımıza ikna yolu ile öğretme metodu. 4-özellikle şaka içinde olsa "YALAN" ı asla ve kat'a açık yada gizli söylememek. 5-Allah ve Peygamberi, yani Kuran ve Sünneti sevmek ve sevdirmek.

"BÜTÜN BU GÜZELLİKLERİ SONSUZ BIR HAYAT İÇİN, SONU OLAN BU HAYATIMIZDA KAZANABİLECEĞİZ ANCAK."
Unutmayalım ki.. Dün az biraz daha gençtik, bu gün düne göre yaşlandık.Yani zaman bizim ya lehimize yada alehimize işliyor.
"BU ZAMAN ÇİZELGEMİZİ NASIL TASNİF EDELİM? KARAR BİZİM"


Yorumlar

Popüler Yayınlar