BEN, BENİ BEĞENMIYORUM, BENİ BEĞENENLERİ DE BEĞENMİYORUM.
Sözün sahibi-Bediüzzaman Said Nursi Hz.
Üstadı ziyarete gelenler, ona mektup yazanlar eğer bu zatın şahsı için temennalarda, övgü ve medihlerde bulunacak olsalar hemen itiraz edip müdahale edermiş.
~Kardeşim böyle konuşmayınız, huzurumu rahatsız etmiş oluyorsunuz. "ben, beni beğenmiyorum, beni beğenenleride beğenmiyorum" lütfen susunuz.
Nefis bu! çok çetin düşmanımız. Sinsi bir yılandan farkı olmayan ve damarlarımızdaki bütün kanalları ele geçirmiş, beynimizi tahakküm altına almış, irademize gem vurmuş görüp göreceğimiz ennn âzim, enn cani, enn cabbar düşmanımız işte nefsimiz. Şeytan eşittir nefis. Yok biribirinden farkı.
Hiç çekinmeyin, ağzınıza geleni söyleyin-aff buyurun- şerefsiz, ahlaksız, köpek leşi, kâfir nefislerimize.
Korkmayın..! Korkmayın..! Heyyy seni gidinin kâfiri deyin. Ulen seni gayya kuyusuna göndermek benim boynumun borcu olsun deyin.
Deyinde... İşte bu son ki var ya.. Epey bir iddialı oldu.
Bu pislik nefislerimizle, bu kâfirle mücadele etmek moskof kâfiri ile mücadeleye bile benzemiyor he vallah.
Bu şerefsiz nefis öyle bildik, gördük düşmanlara benzemiyor.
O ne lanettir.
~Cehenneme giden yollar, nefsimizin arzu ve istekleriyle tıklım tıklım haaa.! Adım atacak yer bile yok. Buna samimiyetle inanın.
Adam, 3 yada 5 dakkalık bir zevk için ne demekte yüz yıllardır.
Falan zevki tadayım da, gerisi varsın ne olursa olsun, yada atın ölümü arpadan olsun. Halbuki enn fazla 5 dakka sonra başına kıyametler kopacağını bile bile buna razı oluyor / "OLUYORUM"
Haa! Birde Cennete giden yolda var değil mi?
İşte o yola tevcih ettimi, yönünü Rahmana döndümü bir insan, üffff nefsinin feryadı figanı az biraz bizim kulağımızada yansısa da neş'eyle bir dinlesek.
Vayyy anam o ne çığlıklar, küfürler, hakaretler oyyy oyyy daha neler neler. Neymiş efendim niye Allllahhh dedin, niye namaz kıldın, niye bir harama bakmaktan vaz geçtin, niye bol bol sadaka verdin, niye selat u selamlar okudun, niyeeee.. niyeeeeee.....!
Onun için korkmayın nefsinize her aklınıza geldikçe hakaretlerin ennn kallavilerini gönderin. Ellerinizi açın/açalım Rahmana şikayet edelim hemde en yüksek perdeden.
~Ey Rahmanım! biliyorum, nefis adlı mahluku ben imtihan olayım, kendi cehd ve gayretimle, sana kulluk vazifemdeki derecemle yine senin katında cenneti mi, cehennemi mi hak ettiğimi bütün azalarımı konuşturarak onların şahitliğiyle imtihanıma vesile olarak yarattın. Lakin eyyy Gani Allahım! Bu kâfir nefsimi sana şikayet ediyorum, çok kokorkuyorum, bu lanet olasıca benim sırtımı yere getirip beni yenecek diye. Mecalim kesilmeden senden azâmi kuvvet, celal, sağlam bir irade istiyorum. Acaip kinlendim, bu pis nefsimi yenmenin zevkini yaşat bana. Bütün zerratlarımla müştakîm sana eyyy bahtına düştüğüm Rabbim. Amin.. Ecmain.
Aşağıdaki bilgiler Alıntı.....:
Birde şu hakikatte var. "Nefislerinize zulmetmeyiniz"
Sual: (Nefsinize zulmetmeyin) ne demektir? Nefsimiz Allah’ın düşmanı olduğuna göre nefse zulmetmek gerekmez mi?
CEVAP
Nefs kelimesinin, ruh, can, kan, benlik, iç, kalb, büyüklük, yücelik, irade gibi birçok manası vardır, fakat daha çok iki anlamda kullanılır:
Birincisi, dine uymayan isteklerin kaynağı olarak kullanılır. Buna nefs-i emmare de denir. Bu nefs, Allahü teâlânın ve kendimizin düşmanıdır. Bir hadis-i şerif meali:
(Senin en büyük düşmanın, seni çepeçevre kuşatan nefsindir.) [Deylemi]
Allah düşmanı olan nefse zulmetmek için, yani onun zararlarını önlemek için, dinimizin emrine tam uymak ve bu nefsi kötü bilip her zaman aşağılamak gerekir. Bir hadis-i şerif meali:
Nefsini zelil eden, dinini aziz etmiş, nefsini aziz eden de dinini aşağılamış olur.) [Ebu Nuaym]
İkincisi, bir şeyin özü, kendisidir, kişidir. Mesela, Kur’an-ı kerimde, (Her nefis, ölümü tadıcıdır) buyuruluyor. Yani her canlı ölümü tadacak demektir. (Nefsinize zulmetmeyin) demek, (Kendinize zulmetmeyin) demektir. Çok yiyip şişmanlamayın veya çok az yiyip perişan olmayın demektir. Ne çok uyumalı, ne de hep uyanık kalmalı, yani bedenimizin ihtiyaçlarını da ihmal etmemeli demektir. Bir hadis-i şerif meali:
(Din kolaylıktır. Dinde aşırı gideni, din mağlup eder.) [Nesai]
Bu son ki az yiyinle ilgili aklıma bir hikaye geldi. Denir ki cennetmekan Yavuz Sultan Selim Hanın iki defa cenaze defin işlemi yapılmış. Çok hikmetli bir hikaye.
Çokça Riyâzet (Nefis terbiyesi anlamında bir tasavvufu terim) yaparnış. Çok sevdiği yemekleri sofrasına koydurur, dakikalarca sofranın başında bir lokma almadan oturur sonrada sofrayı kaldırtırmış. Bir gün çok sevdiği paça çorbasını canı çok çekmiş, dayanamayıp pişirttirmiş. Sofra kurulup oturnuş çorbanın başına, tam kaşık uzatacakken çekmiş. Bunu da bu şekilde başarınca derler ki nefsi artık dayanamayıp bismillah ağzında küçük bir canlı gibi fırlayıp çorbanın içine düşmüş. O mubarek sultan elini daldırıp o canlı mahluku çorbanın içinden çıkararak yere fırlatmış, sonrada ayağının altında ezmiş. Şeyhulislam da; buda bir canlı mahluktur padişahım, aynı sizin bedeniniz gibi diyerek cenaze merasimi ile defnettirmiş. Allahu âlem doğru bir hakikattir.
Böyle babayiğitlikler ben gibilerin harcı değil, İnşallah size olsun.
Yorumlar
Yorum Gönder