HIRISTİYANLAŞAN MÜSLÜMANLIK.
Biz hepimiz biriz; biliriz hepimiz birbirimizi.
!...Yurt sorununu çözemeyen öğrencilerden namaza başlayanlar olmuş....!
Başımuz sıkışınca aynı şeyleri yapıyoruz ya! Ee bu öğrencilerde bizim kültürmüzde harmanlanmış. Başka bir davranış metodu bilmiyor ki... Bizden (ebeveynlerinden) neyi öğrenmişse odur elindeki malzeme. Herhal, barınma işi halloldu mu namazada bye.
Zaten hıristiyanlarda öyle yapmıyormu? Pazar günleri kilisede bir iki saat ibadet, yılda bir iki defa papaza günah çıkartmalar tamam.
Olmaz ki ne olmaz....Hatta hiç olmaz.....Hemde çok ayıpta oluyor.
Hıristiyanlaştırılmış müslümanlık için o kadar çok örnek var ki.....
Ve bu durumumuz bize neye mal oluyor, bir kaç örnekle hele bir hatırlayalım.
İçinizden birisi bana şunu dese...."Tühh sana, sende adammısın, sana insan diye değer vermiştim, meğer değmezmişsin"
Aman da aman... Bir fizzah, bir figan kızılca kıyametler koparırmıyım? Koparırım. Üfff bunu söyleyeni bin pişman ederim.
Ama şunu düşünmek işime gelmez.... Sahiden ben bu kişinin dediği gibi birimiyim? Ya bu insan haklıysa..! Sahi ben neyim..?
Hak yemeyen, hukuksuzluk yapmayan, kul hakkından çıldırasıya korkan, kalbi selim, akli selim, ruhu selim birimiyim..?
Müslümanlığımı tescilledim ya! Onun gereklerini ifa edip topluma iyi bir örnek olabiliyormuyum? İnancımı temsil de ne haldayım?
Çok zor bu ikinci ihtimali kendi nefsim için düşünmem. Çünkü ben sütten çıkmış ak kaşığım ya...! Üstüme kimse toz bile konduramaz.
ASRIMIZ EN'ÂNIYET ASRI
Kıyametin alâmetlerinden birisiymiş bu en'enelerimizin böyle kabarık olması. Üfff nemli havada bile ateşi görmeden alevlenmemiz bundan mıdır acaba?
Ben böyle bohemce ve bencilce bir hayat yaşıyorum ya! Şimdi de bu ibadetsiz hayatımızın yol+su+elektrik olarak bize sağladığı katkıyı (mecazi eleştiri anlamında) bir iyicene irdeleleyelim.
Ohoo... O eskidendi baba kızıp köpürecek, avazı çıktığı kadar bağıracak evlatları da başları yerlerde gık ları bile çıkmayacak.
Siz siz olun.. Aff buyurun biz biz olalım da çağın gerekekliliğine ayak uyduralım. Baskı, korku, şiddet, örf ve adet ve an'ane ve bil cümlesi yine çağımıza göre revize (yenileme) edilmeli.
Peki bu yeni nesil, nasıl ahlaklı, imanlı, insaflı, merhametli ve şuurlu yetiştirilecek....? EN CAN ALICI SORU BU.. ÖLÜMCÜL ACİLLL...!!!
Hiç birimiz kusura bakmayalım efendiler ve hanımefendiler.
Ne kadar İşşşş.... O kadar Aşşşşş.... Önce mesai, sonra maaş.
Sen ana ve baba olarak namazssız niyazssız bir hayat içinde ağzında sahte bir parmak bal lezzetiyle gününü gün et, evinde, hanenende, yuvanda Allah yokmuş gibi sufli bir hayat nakşet, değil haftada, belki ayda bir bile o süslü kabıyla duvarında asılı Kuran-ı Kerimi açıp hanenin içinde okuma, o lâhuti sesi aile bireylerinin kulaklarından beyinlerine, oradan kalp ve ruhlarına gönderme, kulağın üstüne yan gel yat, canım bu asırda da Allahın kanunlarımı uygulanırmıymış hainliğinde böğür.........
Hele, hele *KAHROLSUN ŞERIAT* yani Allahın kanunları, yani Kur'an Anayasası, yani sünnet ahkamları. Ve bunların evlatları.
Ohoooo ne olacak bu memleketin hali ahvali, bu nasıl gençlik böyle de.....!!!
Suuuusssss seni sahtekâr müptezel nankör suuussssss.....!!!
Bak dün haberlerde vardı, iki günlük bir yavru canlı canlı mezara gömülmüş bulunup çıkarıldı. Baba kızının erkek arkadaşının evinde sabahladığını normal karşılar oldu. Usturuklu yalan söylemeyi beceremeyen asistanın işine son verildi. Kız çocuklarının etek boyları diz kapaklarının altında olanlar okula alınmadı. Erkek öğrenciyle birlikte aynı sırada oturmak istemeyen edepli öğrenci horlandı, dışlandı hakaretlere maruz kaldı. Sevgilisi olmayan öğrenci alay konusu oldu...... Ohoooo saay saay bitmez.
Namaz yok, niyaz yok, dua hiç yok, zahmet edip iki rekatlık dahi ibadet yok...... Ee niye böyle olduk.....????
Elinin körü....! ya nasıl olmalıydık...?
Allah sanki mecbur senin emirlerini yapmaya, hep mutlu etmeye.
"Men dakka dukka“, Arapça bir “darb-ı mesel”
(kapı çalanın kapısı çalınır anlamına gelir.)
Dikkat edelim de çalacağımız kapı, şeytanın kapısı olmasın.
Bir asırdır hep o kapının tokmağına adeta zamkla yapıştırdılar ellerimizi. O tutkalların temizlenmesine ne zaman başlayalım?
Vallahi az birazcık kaldı yüreklerimizde iman, o da bitmeden...!
Yorumlar
Yorum Gönder