ZİRAAT MALINDA ÖŞÜR ONDA BİR, CANLI HAYVANDA KIRKTA BİR ve TİCARET MALINDA %2.5 ZEKAT VERMEK ZORUNDAYIIIZZ.
Vermesek ne olur?....... ÇİĞERLERİMİZ KÖZ OLUR YANAR.......
Şeytanın yakaladığı en can damarımız işte bu zekat meselemizdir.
Canımız çıkar adeta..! Fakirin hakkı, malımızın kiri, bizimde boynumuzun borcu öşür ve zekatlarımızı vereceğimiz zaman. Sanki hepsi babamızın malıymış gibi. Gebeririz Allahın emrini ifâ edeceğimiz zaman. Ulen zaten hepsi Rabbimizin be gafilllll.
Tefekkür etmek, çok düşünmek lazım efendiler. Yel gider, sel alır gider, yada yanar közz olur. Bizde böyle arkasından baka kalırız. Onda birini, kırkta birini yada yüzde 2.5 nu vermekte ölür gebeririz. Sonra ya bankaya faiz olur, ya sel alır, yada el alır, yada yangın kül eder rüzgara karışır duman olur gider hafizanAllah.
Rabbimiz, biz kullarının ne mal olduğunu bildiği için, yarattığı her işi bir sebeple kamufla etmiş ki.... Biz ukelâlar kadere küfredip bari birde dinden çıkarak isyankâr olmayalım. Mevcut yangınlara sebep olarakta, aşırı yüksek sıcaklık, çok az nem ve rüzgarı yarattı Allahuâlem. Asıl önemli olan..... bize düşüni bir kul olarak veya bir müslüman olarak bihakkın yapabildik mi...????? Önemli olan bu.
Kendimizi sigaya, hizaya çekip adamlığımızı bilelim.
Hele şu tarımdan elde edilen ziraat ürünlerinin öşürlerinin ve canlı hayvan zekatlarının hakkıyla, yani bütün ürün ve hayvanlar hesaplanarak toplam elde edilmiş ürünün onda birini, canlı hayvanın kırkta birini hesaplayıp verene bir tane bile rastlamadım. Doğudaki çiftçiyide biliyorum, batıdakinide biliyorum.
Elbette ki bu hesaplamayı kılı kılına yapanlarda vardır. Eyvallh.
Ta bundan on beş yıl önce batıda zeytin öşrü toplama işine bir öğrenci yurdu adına gitmiştim köylere. İnanın ya ağacın dibinde kalanları gösterirlerdi, yada ıskarta olgunlaşmamış zeytinlerden zoraki verirlerdi. Çok üzülürdüm vallahi, niye bu çiftçimizde malın zekatını verme bilinci, şuuru oluşmamış diye.
Fazla söze ne hacet....................
Benim memleketimde çok sevdigimiz bir Naim Hocamız vardı. Onun küçücük bir kuyumcu dükkânı vardı. O dükkâna bir gece hırsız girip bulduğunu alıp götürmüş. Gece ekip Naim hocanın evine gidip uyandırmışlar güya Hocamıza aniden haber vermeyelim de şoka falan girmesin diye dereden tepeden, kem küm yapmaya başlayınca; hocamız da;
- Ola uşâhlar hele söyleyin, söyleyin gevelemeyin demiş.
Polisler,
-Hocam senin dükkâna hırsız girip soymuş.
-A evladım bunun için mi geldiz uyandirdiz, hem siz hem ben uykusuz kaldık.
-Ama hocam..!!
-Ola gardaş gidin ben hiç bir yere gelmem.
-Bene Rabbim, Naim kulum malın zekatını ver dedi, bende kuruşuna kadar verdim.
-Ötesine berisine ben daha da karışmam.
Fazla değil bir iki hafta kadar sonra.......
-O Naim hocamın çalınan bütün altınları, hatta incecik küpelerine varıncaya kadar hepisini polis yakalayarak getirip Hocamıza teslim etmiş.
Sual: Sadakanın önemi nedir?
CEVAP
Allah rızası için yapılan, maddi ve manevi her iyiliğe, sadaka denir. Şeytan verdirmek istemese de sadaka vermelidir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Şeytan, fakirleşirsiniz diye korkutup, size cimriliği, çirkin şeyleri emreder, sadaka verdirmek istemez. Allah ise kendi lütfundan size mağfiret ve bol nimet vadediyor. Allah'ın ihsanı geniştir, her şeyi hakkıyla bilendir.) [Bekara 268]
Sadakanın faydaları hakkında, hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Hastalarınızı sadakayla tedavi edin. Sadaka, her hastalığı ve belayı defeder.) [Beyheki]
(İlmi olan ilminden, malı olan malından sadaka versin.) [İbni Sünni]
(İyilik ömrü artırır, sadaka günahları giderir ve kötü ölümden korur.) [Taberani]
(Sadaka kibri yok eder.) [Tirmizi]
(Sadaka verenin rızkı artar ve duası kabul olur!) [İbni Mace]
(Sadaka vermeye engel olana, lanet olsun.) [Isfahanı]
(Sadaka, kabir azabından korur. Kıyamette de himaye altına alır.) [Beyheki]
(Sıkıntılarınızı sadakayla önleyin.) [Deylemi]
(Suyun ateşi söndürdüğü gibi, sadaka da günahları yok eder.) [Tirmizi]
(Vallahi, sadaka vermekle mal eksilmez. O halde sadaka verin!) [İ. Ahmed]
(Sadaka malı artırır. Öyleyse sadaka verin.) [İbni Ebiddünya]
(Sadaka 70 çeşit belayı önler. Bunların en hafifi cüzzam ve barastır.) [Hatib]
(Sadaka şeytanın belini kırar.) [Deylemi]
(Gizli verilen sadaka, Allah'ın gazabını söndürür.) [Beyheki]
(Sırf Allah rızası için sadaka verene, kıyamette Allahü teâlâ, "Ey kulum, sen benim rızamı gözettin, ben de seni hakir etmem ve vücudunu Cehenneme haram kılarım. Haydi, Cennete istediğin kapıdan gir" buyurur.) [Deylemi]
Yorumlar
Yorum Gönder