Bir garip ölmüş diyeler, Üç gün sonra duyalar,

Soğuk su ile yuğalar, Şöyle garip bencileyin”.


Garip kelimesini Sevgili Peygamberimiz hadis-i şeriflerinde de kullanmış ve Ebu Hürayra (r.a.)’nin bir rivayetine göre şöyle buyurmuştur: “İslâm garip olarak başladı, başladığı gibi garip olarak dönecektir. Gariplere müjdeler olsun!”  Soruldu. Garipler kimlerdir ey Allah’ın Rasûlü? Şöyle cevap verdi: “Toplumun düzeni bozulduğu zamanlarda insanları düzeltmek için çaba sarf edenlerdir.”Garîb sözlükte; yabancı, tek başına kalmış kimse, kimsesiz, gurbette yaşayan, el-gin anlamlarına gelir.(alıntı)

İçim burkuluyor şu Osmanlı genlerini taşıyan Ümmedi Muhammedin evlatlarının hâllarını gördükçe.

Bu gün  öğlen namazında bir cenaze vardı, ezan okundu girdik camiye, son cemeat yerinde kıldım ilk sünneti.Farza kalktığımızda camdan dışarı baktım, yandı yüreğim. İnanın, neredeyse bir cami dolusu insanı bahçede oturur gördüm. Namaza gelmediler. Cami çıkışı içimden gelmedi bu insanların ilgilendikleri meftanın cenaze namazını kılmak. Sanırım kelli felli bir cenazeydi. Devlet plakalı makam aracından anladım. Allah rahmet etsin İnşallah.

Ne zor, çok zor, çok çetin amma çok değerli "DEĞERLİ" yaşamak.


Vardım bir parka, yaşlı kadınlar aman nasılda sıkı sıkıya kapalılar. Ahhhh ya yanlarında ki gençlik.....! En küçük kız evladından başla ağlamaya. Geçen gün benim öz torunum bir kızım var Atinada hicrette. Görüntülü görüştük, sordum kaç yaşına girdin, 9 dedi.

Ağlamaya başla dedim İsmail. Sonra da ya Türkiyede olsaydı.....?

Hiçç fark etmeyecekti. Ha Türkiye, ha Yunanistan. Yalan mı?

Kollar kısa, ayağında dar pantolon. Halbu ki bu kızın babasından şunu duymuştum, çocuk sıfır yaşından başlarmış ahlaklı ve edepli olmayı öğrenmeye. Mutlu olmuştum böyle bir fikirde olmasına.

Şimdi oğlumu eleştirip, kınadım ya! Benim bu rahatsızlığımdan rahatsız olup o kızını daha da derli toplu kıyafetler giymeye zorlasa hep birlikte seyretsek kızılca kıyameti. Zorlayamaz.

Demem o ki...Ocaklarımıza ataşı alavı atıverdilerde ocaklarımızı söndürdüler. Mânen ha bittik, ha biteceğiz. Bu hiçte kuruntu değil.

Yaşlı nene, ana kapalı, anlı secdeli....Ee ya yanındaki gencecikler?

Erzurumca diyecem, vuşşş Allah seni ala da gurtulam. Bu halınla kimmiş sene bağha. Torpağğ başşan. Sen hele yanındakine bahğğ

Ahhhh...Yansın yürekler hanımlar ve beyler. Fazla değil 15-20 yıl öncesinde, camiye namaza girmeyecek olan insanlar utanırda orta yerlerde dolanmazlardı. Anlatabildim mi acaba..? Gözümüzden dahi kıskanacağımız tazecik namuslarımız hür ve hürriyyette nasıl çırıl çıplak koşup oynamakta. Zaten biraz büyüklerin halini anlatmaya ne hacet. Haa birde kızlarını böyle gezdiren ana babalar moderineeee oluyorlar...........

Sanmayın ki bunu yazan benn, temiz bir ayakkabı. Bana da tühhh


Yorumlar

Popüler Yayınlar