İÇİNİZDEN BİRİSİ BANA DESE Kİ.. İSMAİL SENİN KÂFİR OLARAK ÖLME İHTİMALİN VAR... VAYYY SENİİİ Mİİİ..!!! 


Tepkim vayy seniii mi olmalı? Hayır, tam tersi, bunu duyar duymaz tir tir titremeliyim. 

Devri zamanımızda ki hayatımız zulümat devri oluyor. İman nimetinin muhafazası zordan da daha zor. Daima güçlerdirmek ister. Sürekli canlı, hemde cap canlı hazır halde, ölüm geldi mi "ben hazırım, haydi gidelim" demeyi gönülden ve sevinçle söyleyecek kadar hazır. 


Rabbimiz iki emniyeti birden vermeyeceği gibi, iki korkuyu da birden vermeyecek. Nedir bunlar...? 


Dünya da, ahireti umurunda olmamacasına yaşayana böyle bir ikili emniyeti vermeyecek. Kulun, hem bu dünyasında kendini emniyette ve hiç ölmeyecek gibi yaşayıp, hemde hele bir ölelelim Allah Kerim küstahlığı ve gafleti içinde umursuz yaşamayı seçmesi gibi...! Dünya emniyetine karşılık ahiretini dehşet riske etmiş demektir. Yani emniyette olacağı bir tek hakkını dünya için kullanmayı seçmiştir. HafizanAllahhh....!


İki korkuyu da birden vermem buyuruyor Allahımız. Kulum, neden çok korkarsa onu, onun fiili duası sayarım ve onu o korktuğundan emin kılarım.

Yani ölürken kâfir olarak ölmekten ve ahiretini heder etmekten kim ne ölçüde korkar, endişe ederse, Rabbi de o kulu endişesinin şiddetine göre muhafaza eder ve korur. İşte hayatlarımızın şifresi bunlar dostlar.


Bilirsiniz, binalarda bir taşıma kolonları, birde destek kolonları vardır. Taşıma kolonları çok muhkem, çok sağlam olmalıdır ki binanın yükünü taşıyacak kadar kuvvetli olabilsin. Hani depremlerde bu tür haberleri çok seyretmişizdir. Aynısı da hayatlarımızın kendinde de var. Kemiklerimiz fiziki vucüdumuzu taşır. Mesela omiriliğimiz olmasa, bir torbalık et ve kemik yığınıyız.


Yaa İMAN...İMAN..ve İMAN..olmasa........!!!

Taşıyıcı kolonumuz, en dehşet problemimiz bu işte. Bir torba yığını kemik olarakta yaşasak, dim dik de yaşasak illâ ki..Elli, yetmiş, yüz saydıkta ne oldu? Aha da Öldük.!


Asıl en mühim problemimiz bu işte...İman'ımızı her an, her saniye, her sanise ölüme hazır bekler durumda bulundurmayı başarabilmekte saklı.


Yaniiii son nefesimizi...Aman Alllahımmm "KÂFİR" olarak verme korkusu içimizi, dışımızı cayırr cayırrr yakmalı. Bırak yaksın kardeşimmm. Bırakk uykularımız kaçsınnn. Oyyyy anammm ciğerlerim yanıyor kadar.


Her gün, ama her gün ve mutlaka (namazları kılmasak da, abdestsiz olsakta) Gözleri kapa...! Kalpten oku..!

~100 defa... LÂİLAHE İLLALLAH (bu virdin başında ve sonunda) Muhammedun Rasulullah.

~100 defa... Allahummesalli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ ali seyyidinâ Muhahmmed

~100 defa... Sübhanallahi vebi hamdihi sübhanAllahil azim vebi hamdihi Estağfurullah.(bunların tamamanını keşke sabah namazının sünnetini kıldıktan sonra okusak. Bunu yapamayanlar gün içinde müsait olduğunda okusun. Birincisinde İman tazaleme var. İkincisinde Efendimizin hatırını vesile etmek var. Üçüncüsün de de;  Rabbimizin sonsuz yüceliğini ve azâmetini ikrar ederek hamd var ve sonunda da tövbe etmek var.  (Estağfurullah.)

Daha farklı güzel virdler çekenlerde var biliyoruz.


Tamam mı kardeşim, bu virdleri ihmal etme ki, hiç değilse 24 saate bir hem iman tazeleyelim, hem Efendimizin şefeatini umalım ve hak etmeye meyilli olalım, ve nihayet Rabbimizin kuvveti ve Kudreti yanında bir kul olarak ne aciz olduğumuzu ikrar ile boyun bükelim. O zaman ölüm, düğün bayram olur. 

Kâfir olarak ölme ihtimalini aman unutma haa!



Yorumlar

Popüler Yayınlar