....TEŞEKKÜR ETMEK.. ........ ÖZÜR DİLEMEK......

 ......TEŞEKKÜR ETMEK..

........ ÖZÜR DİLEMEK......

GÜZEL İŞLERİMİZ İÇİN TEŞEKKÜR BEKLEMEK HAKKIMIZ OLDUĞU GİBİ, GÖNÜL İNCİTİCİ DAVRANIŞLARIMIZDA DA ÖZÜR DİLEMEK VAZİFEMİZDİR. 


Teşekkür, alacağımız olan; özür ise borcumuz olan "KUL HAKKI" dır..!!! 

"Özür Dilerim" bu iki kelimelik cümleyi bu şekliyle (özür dilerim) teleffuz etmek, dudaklarımızdan sese dönüştürmek biz insanlların kâhir eksetiyeti için dünyada yapacağımız en zor görevlerimiz içindedir. 

Bazılarımız, uyanık davranıp özür dilerim yerine; 

~Ya hakkını helal et, yada kusura bakma ile geçiştirirler kendilerine göre. Ama bu özür dilemek olmaz ki... 

Bu yolu sıkça kullananlar lütfen kendilerini sağlam bir muhasebeye, sağlam bir vicdani tefekküre tabi tutsunlar. Çünkü... Çıplak olarak özür dilerim diyemeyenin henüz daha en'esi, kibri, gururu ve nefsani ve şeytani ne kadar daha kötü hasleti varsa maalesef ki terbiye edilememiş, tımar edilememiş demektir. Bilirsiniz ki.. KİBİR çok çirkin kalbi bir marazdır. En elzem önceliklikle tamir edilmelidir.

Hele,hele çocuk yetiştirmeye ve terbiye etmeye devam eden ana ve babalarda kendilerinde olup aşamadıkları böyle bir maraz'i bir kusurları varsa bunu hayatlarından hemen uzaklaştırmalıdırlar. Yanlış yaptıklarını bildikleri halde bu kibri hastalıktan kendilerini kurtaramadıkları sürece gözlerinin nuru evlatlarına en zalimce zararı vermeye bile bile devam ediyorlardır. Bu da kul hakkıdır. Çocuğunun ebeyninden tahsil etmesi gerekli hakkı'dır.

Özür dilemek, insanoğlunun en aşılması zor handikapı ve çetin imtahanlarının öncelikli olanıdır.

Yakînen şahit olduğum böyle olaylar var. Adam tartıştığı, kızgınlıkla söylediği yada eyleme döktüğü haksızca ve insafsızca kusur ve kabahatleri için zaman içinde durulup, sakinleşip yaşadıklarını vicdanında tahlil ederek kabahatini kabullense de işte bu lânet kibri yüzünden tek bir sefer özür dileyip o çirkin yaraları sararak kendisi ve muhataplarıyla mutlu mesud yaşamak yerine.. Hem kibrinden, hem cehlinden, hem özgüvensizliğinden "Özür dilerim" diyemediği için hayatına ve hayatlara cehennemi yaşatmaktadır. 

En bariz bir kul hakkı değilde nedir bu?  

ALLAH AŞKINA! 

Ve itimat edelim ki! Bu özür dleme vazifesi yapılmadıkça üzerimizde böyle özür alacağı olan karşı taraf, özrün telafisini beklemekten vaz geçmiyor,  geçemiyor. Test edelim en başta kendi nefsimizde ve vicdanımazda...... 

Çünkü özür dilerim demek, (öyle uyanıklık yapıp kusura bakma demek değil) hemde yüreğinden söke söke bu özrümüzü beyan etmek ne anlama geliyor....?

~Ben bir yanlış yaptım.. Ben bir kusur işledim.. Ben senin hakkına tecavüz ettim.. Ben senin kalbini kırdım... Ben... Bennn hahh işte bu anlamlara gelir. 

Bütün hayatlarımızda olduğu gibi önümüzde iki seçenekli yol var can kardeşlerim. 

Hayrrr ve Şerrr istikametli yollardır bunlar. 

Kabahatli olmak, hem de belki her an'ımızda kabahat işleme potansiyeline sahip olmak, ACZ ve FAKR eksenli biz kulların en çetin imtihanıdır.

Bunun tamiri de, hem Rabbimizden ve hemde kullarından "ÖZÜR DİLEMEK" ten geçmektedir. 

Özellikle insani ilişklerimizde özür dilemeyi gerektirmeyecek bir fiili hayat yaşamak, önce aile efradımıza doğru örnek olmak, sonrada sosyal yaşantımızda bu güzel hasletli hayatı devam ettirebilmek vazifemiz olmalı. 

Ama aciziz ya..! Ola ki bir kusurumuzda da bu insani vazifemiz olan özrümüzü de hemen dileyerek sosyal bağlarımızın zayıflamasına mani olmak vazifemizdir. 

Selametle.

Unutmayalım.Aha geldik aha da gidiyoruz.


Yorumlar

Popüler Yayınlar