GENÇLERİMİZİN BAŞLARININ EN BELALISI

GENÇLERİMİZİN BAŞLARININ EN BELALISI

Hanefi mezhebinin (biz sunnilerin) "İTİKAT" imamımız; İmam el-maturidi'nin Vahdet (tek İlah) inancı hususundaki görüşü şöyledir.

(İtikat'ın anlamı..: Köklü sağlam İnanç, aklın tam kabul ettiği, kalbin tastik ettiği din'i inancı sosyal hayatta yaşamak..İman etmek.)

"Biz, İnsanoğluna gerçek ve mutlak doğruları tebliğ edecek peygamberler gelmeseydi bile Allaha cc'a  inanmak zorundaydık."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Mâtüridîlik (Arapça: الماتريدية), ünlü Türk din bilgini Matüridî'nin, Hanefî Mezhebi'nin kurucusu İmam-ı A'zam'ın düşüncesini tâkip eden, akla önemli bir yer veren İslam dini itikad mezhebidir. Türkiye, Afganistan, Pakistan, Hindistan veOrta Asya ülkelerinde yaygındır.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~-~~

Çok müthiş, çok hakikatli bir tesbit. Bu tesbiti yapan zat; aklın kuvvetini en zirveye taşımayı başardığından bu feraseti sergiliyebilmiş. Ondan itikat imamız olmuş.

Hele az biraz düşünelim lütfen...!

Bir tek yaratıcının olmasına inanmasak....!

Mutlak hüküm sahibinin tek bir varlık olduğunu kabul etmesek....!

O zamanda..Şu tip sorular...sorular.....

-Dünyayı kim yarattı ? Tabiat ana...

-Tabiat anayı kim yarattı? Kendi kendiliğinden.

-Kendiliğinden kavramını kim yarattı? Big bang.

-Büyük patlama Big bangi kim yarattı?

-O nu kim yarattı...Bunu kim yarattı...Sonu var mı?

-Hatta Allah'ı kim yarattı sorusu da gelir aklımıza.

-Mesela Allahı'da bir başka Tanrı yarattı-hâşâ- desek.

-İyi de o Tanrıyı kim yarattı...?? Sonu olmayan sorular.

İşte bu yüzden, insan; tek bir İlah inancına (Vahdet) iman etmeden huzura asla ve kat'a kavuşamaz. Mutlu olamaz, illâ ruhu ezik, darbeli olur. Tatmin olamaz 

İmam el-Maturidi bu yüzden, hiç peygamber gelmeseydi bile biz insanlar tek bir ilaha, yani Allah cc'a iman etmek mecburiyetindeyiz buyurmuştur.

Bu kişinin hem huzuru hemde sosyal hayatı için var olması gereken mutlak ihtiyacıdır.

Sonuç olarak.....Aklımıza takıldığında, yada bize sorulduğunda verilecek en mutlak doğru cevap....!

"Allah yaratılamaz. O' nun başı ve sonu (ezeli ve ebedi) 

Varlılığının kesintisiz devamlılığının mecburiyeti vardır.

Kesintili olan; varlığının başlangıcı, yada yokluğunun sonu olan zaten İlah olamaz.

Özellikle gençlerimizin zihinleri işte böyle içinden çıkılamıyacak çok bunaltıcı sorularla, ilk önce beyin yorgunlaştırılarak ve daha sonrada içinden çıkılmaz problemler yumağına dönüştürülme kıvamına geyirilerek mayalama iyice bir hamurlaştırıldıktan sonra da......!

-İşte dostum...Seni böyle aklın ve mantığın kabul etmeyeceği saçma hurefa ve örümcek düşüncelere mahkum ediyorlar....Son nokta burası işte.....

-Ve hafizanAllah deistlik, Ateistlik İmansızlık sarmalı bütün uzuvları çürütmeye başlayıveriyor.

Dostlar..Bu çok ciddi bir problemimiz. Hiç birimizin uzağında değil. Yemin bile edebilirim..Gençler, böyle bir akımın dehşet pençesinde.

Sakın ha...***Benim ailem için böyle bir tehlike söz konusu dahi olamaz.*** DİYE DÜŞÜNMEYİN.

Nice tazecik beyinler, ailesi ile sosyal çevresinin cenderesinde. 

MaazAllah, inancızlığı sinsice başlamış bile olabilir. 

Allah ve peygamber şuurunu nasıl akle ve kalbe....???

1~Aklımız-a idrak ettirip,

2~Kalbimiz-e tastik ettirip,

3~Hayatımıza-da tatbik ettireceğiz....?????

İşte her şey bu ÜÇ'LÜ nün birlikteliğine muhtaç.

Hani demem o ki..Artık bundan 30-50 yıl öncesinin din'i bilgi aktarımlarıyla mevcut neslimizi ve hatta Bir..İki..Üç..Kuşak sonraki müslüman adaylarımızın Tahkik derecesinde bir İMAN şuuruna hazırlamamamız neredeyse imkansız. İster inanın..İster inanmayın.

Bizim için tehlikelerin en çetini bu işte.

Yoksa geçim darlığı, yoksulluk, korona, kutup ayılarının nesillerinin kesilmesi, hava kirliliği ve hatta depremler.

Dostlar...Sadece kendi nefsimizi zorlayarak kendimizce şahsi ibadet ve taâtlerimiz bize yetmeyecek gibi görünüyor.

Ablamın 8-10 yaşındaki oğlan torunu, nenesine sık sık din'i mevzularda sorular sorup duruyormuş. Ablamda;

~Off amannn ne çok soru soruyorsun.....

~Ohooo anneanne bunlar neki..Ben ahirete gittiğimde Allah'a soracağım ne sorular hazırladım....!!!!!

Mevcut neslimizi örnekleyeceğimiz çok manidar bir gerçeklilik bu işte kardeşlerim.

Yemin ederim ki....Aklen ve Kalben ve İkna ile inandırıp ruh-u  canlarına nakş edemediğimiz hiç bir hakikatin gençlerin ilel ebed hayatlarında neşv-ü nemâ bulması mümkün olmayacak. İtimat edin ki bu bir hakikattir.

Anne ve baba ve hatta nene ve dedelere de gönderin lütfen.

Özellikle dedelerin bir çoğu, camiler de oynayıp zıplayan çocuklara kıza kıza Allah camilere o şuursuz dedelerin kendilerine bile mahrum bıraktı.

Yapmayalım böyle..Yapmayın..Yapmasınlar.....!