AÇ YATAN YAVRUNUN AHI

 AÇ YATAN YAVRUNUN AHI

Bu düzen düzen değil, terazi mizan hiç değil,

İffet tarumar, izzet sefil, böylesi ar-namus değil,

Menfeat put olmuş, merhamet karşılıksız değil,

Sana derdim anlatmaya geldim dinle ey yârim. 

Hırsız lokmalar zehir olsun, zehirler yalandan bal,

Sırça saraylarda cinnet geçirenler! Nedir bu hal?

Bilesinki aç yatan yavrunun rızkı, ağzınızda yal,

Sana derdim anlatmaya geldim ağla ey yârim. 

Tıksırana, ıksırana kadar yiyin de zıkkım olsun,

Az kaldı, belki elli, yüz; mazluma bayram olsun,

Anaların ahı, zalimlerin cürmü cehennem olsun,

Sana derdim anlatmaya geldim çağla ey yârim.

Bu yol, yol değil diyeni çarmıha germişler, 

Var ol, çok yaşa, gül oyna diyeni sevmişler, 

Olan olsun, gelen gelsin, ne varsa yemişler, 

Sana derdim anlatmaya geldim inle ey yârim. 

Ahh zalimler! zulümle abâd olunmadı, bilesiniz,

Yürüyen leşler, iğrenç kalleşler, garibe çilesiniz,

Gündüz hem gecen çile; can ağzınızda ölesiniz,

Sana derdim anlatmaya geldim anla ey yârim. 

Sarık, cübbe sırtınızda, Hak, peygamber ağzınızda,

Mal, mülk derya; helali de haramı da boğazınızda,

Dilim dilim olun, zehir olsun kışınız da yazınızda,

Sana derdim anlatmaya geldim duy ha! ey yârim. 

Malım bitsin, canım gitsin, ki ruhum şâd etsin Allah,

Garib doğdum, garib yaşayım, garib öleyim İnşallah,

Mücrimim, günahkârım, bilerek haram yemem billah,

Sana derdim anlatmaya geldim yüreğin dağla yârim.