Rehberimdeki isimlere SON KEZ RİCA EDİYORUM ve UYARIYORUM

Rehberimdeki isimlere

SON KEZ RİCA EDİYORUM ve UYARIYORUM

Tahmin ediyorum 1.5 yılı aşkındır bir işi kendime vazife edindim ve bunu bir fiil uygulamaya gayret ediyorum. 

Nedir o iş...? 

Mevcut yaşantımızdaki doğru bildiğimiz yanlışları araştırmak, soruşturmak,  bilenlere sorup danışmak ve özellikle itikatlarına güvendiğim ve saff ve temiz bir imana sahip olduklarına yakînen şahitlik edebileceğim fakih ve müderris ve hatta bunlardan da ileri ilim erbablarının yazılarını okumaya, videolarını sabırla dinlemeye gayret ederek süzdüğüm, en başta kendi itikatımı ve sonrasında da özellikle ve bilhassa gençlerimizin iman-i istikâmetlerini, hurâfe ve an'ânevi örf olmuş dini bilgilerini silerek, doğru ilmi bilgilerle pekiştirmeyi kendime vazife ad'dettim. 

Yani....! 

(Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker (Arapça: الأمر بالمعروف و النهي عن المنكر), "İyiliği emretmek ve kötülükten menetmek" anlamına gelir.)

(Bu vazifeyi cümlemizin yapması lazım. Bu bir emir.)

Şu internet niğmeti hakkımı azâmi ölçüde bu yönde kullanmaya niyyet ettim ve böyle devam ediyorum inş. 

Mesela, imanının kaviliğinden emin olduğum kardeşlerimden diyelim ki "Cumhuriyetin ilânının" bilmem kaçıncı yılını kutlama mesajı paylaşmış. Ona, onu incitmeden demişim ki..; "Kardeşim, Cumhuriyetin ilânı, Allahın Kanunlarının Tekzib (yalanlanması,red edilmesi) demektir. Bu hakikate göre kendini sigaya çekmesine aracı olumaya çalışırım.

Mesela, bir müslüman,10 Kasımda Atatürkün ölümünden duyduğu üzüntüyü ifade etse; ona da derim ki..."bak müm'in kardeşim; Atatürkün ölümüne üzülmekle ebu cehillere üzülmek arasında hiç bir fark yoktur." Niye diye sorarsa.? "Çünkü Atatürk, kendi ağzından şunu ilan etti 2. Meclis Kürsüsünden;

"Elbetteki biz, Cumhuriyetin anayasasını CHP'nin ilkeleri doğrultusunda oluşturacağız. Gökten indiği söylenen dogmalarla değil. Elbette ki O arap oğlu Muhammedin yediği...Milyon hâşâ- yâveler (yalanlar)'le anayasamızı oluşturmayacağız.

Bunu söyleyen, istersen gelmiş ve geçmiş dünyaların ennn kahraman lideri olsa, enn güçlü, iradeli, haşmetli sultanı da olsa Tevhid inancına göre kâfirdir. Allaha ve Peygamberine savaş açtığını ilan etmiştir. Hatta ebu cehil müşrik, atatürk kâfirdir. Müşrik; Allaha inanıyor ama araya putları koyuyor ve birde peygambere inanmıyor. 

Yoksa biz müm'inlerin, Atatürkün kaşıyla, gözüyle bir alıp vereceğimiz yok ki. Bizdeki ölçünün çok dışında.

Ya Atatürk ve İnönü gibilerine sevgi duyup alkışlayarak Tevhid inancının dışına çıkacağız...Ya da........!

Var mı ötesi? İşte böyle müslümanların zaaflarını kullanarak hafizanAllah imanlarını kalplerden söküp alacak sinsiliklere karşı gücüm nisbetinde uyarılar yapıyorum. Müslümanların kalplerini titretiyorum.

Şimdi meramımı izhar ettikten sonra ricam ve uyarım nedir onu da arz edeyim. 

Allahın havl ve kuvveti ile Rabbimi şahit tutarak yüreğimden höyküre höyküre ilan ediyorum ki...! 

Böyle paylaşımların ardında asla ve kat'a gizlenmiş hiç bir dünyevi beklentimin olmadığını iddiâ ediyorum. İnşallah kendimden bile sakladığım gizli bir alkış alma, aferin denme, vay ne müslüman adammış dedirtme gibi gizlenmiş münafıkça bir beklentim yok olduğunu umuyorum. Zahirimde olmayanın batînımda da İnşallah yok olduğunu çok arzu ediyorum. 

Böyle ucuzluklara tenezzül etmeyeceğimi Rabbimden niyaz ediyorum. 

Şimdi samimi duygularım bunlardır dedikten sonra; bana direk ve en-direk;  dolaylı ve dolaysız, seviyeli ve seviyesiz gönderimler yapanlar-a  son kez rica ediyorum, son kez uyarıyorum. 64 yaşına girdim, nefsi bedenim yönünden bütün müslümanların en aşağısıyım, en âdisiyim, en günahkârıyım. Nefsimi böyle görmekte mecburum. Hem vallah, hem billah. 

Amma.....Ruh-i bedenim için Rabbimin izniyle iddiâlıyım. Maneviyatımı her yerde ve har zaman ispata ve münazaraya ve test etmeye hazırım.

Çünki...İman'ımın gücünü Rabbimin havl ve kuvvetinden alıyorum. Bütün mü'minler gibi. 

Bundan sonra, lütfen şu çer-çöp, dünyevi, leş vâr-i beklentiliğimi hatırlatıcı ve hatta eksik olduğumu, cahil olduğumu imâ edici ucuz, paçavra paylaşımlardan vaz geçin. Evet ben cahilim,sizler ise bilge şahsiyetlersiniz. Ben ise araştırıyorum, irdeliyorum, dinliyorum, pratik hayatlarımızda hemen uygulayabileceğimiz kıvama

getirerek müslümanlara ikrâm ediyorum. Yaptığım bundan ibaret. Ama mesai harcıyorum, güzellikleri arayıp bulup istifadelere sunuyorum. En doğrusunu.

Yani nefsime ağır gelen bir vazifeyi deruhte etme savaşı veriyorum. İnşallah zamanımı bu şekilde hayırda tasarruf ediyorum. Adam olmaya gayret ediyorum.

Bir arkadaşım var. Tam 37 yıllık dostumdur. Osman Durmaz kardeşim. Onu çok severim.Siyasi görüşlerimiz tam 180 derece zıd. O fetöden nefret ediyor, bende Erdoğandan. Ama bu zat'a bayılıyorum. Benim bazı paylaşımlarımı eleştirir, hatta bazan yerden yere vurur, yanlışın var der; özellikle bu siyasi nifak hususunda kendi doğrularına ikna etmeye çalışır.

Amma adam gibi adam olduğunu hep hatırlarım. 

Onun içinde bu dostuma bayılırım. Çok severim.

Umarım bu örnekle ne murad ettiğimi anlatmışımdır.

Derdim, bazılarının imâ'ende olsa ifade ettikleri ucuzluklar peşinde değildir. Tenezzül dahi etmem. Çünkü böyle adi-likleri inancıma leke bilirim. Halbu ki bu müfrid kardeşiniz, inancı için milyonkere milyon başı olsa feda etmeye İnşallah yeminlidir. 

Ne o öyle -aff buyur- pislikten ibaret alkış sevdalılığı.

Bundan sonra bana bunu imâ ile dahi olsa hissettirmek derdinde olanlar, benim paylaşımlarımı kendi ilmi seviyelerinin çok altında görüp bunu bana hissettiren ukelâlar, kendilerinin benden üstün olduğunu vurgulama derdinde olanlar vs....vs...ler.

"BAŞKA ÇÖPLÜKLERİ GİDİP KARIŞTIRSINLAR"

Paylaşımlarımda ki as'li unsuru arz ettim. Bundan sonra ola ki İddiâ ettiğim Rıza-i İlahi çizgisinden bir nokta bile olsa saptığımı görüpte uyarmayandan hak sorarım. Yüreklice haykırsın. Ulen sen ne münafıksın desin. Ama dediğim gibi ortada somut bir delil-i yokken kenarından, köşesinden cımbızlayıp bana kimse ahkâm kesmesin. 

Bundan sonra bu ucuz adamları ilan edeceğim.

Bir tek müslümana...Sadece bir kişiye dahi.....

~Aa! hele bak, ben şu meseleyi halbuki şöyle şöyle biliyordum, meğerse öyle değilmiş. 

Düşündürtmektir derdim. Karşılığı Rabbimden. 

Anlatabildim mi efendiler...!...hanımefendiler...!

Ukelâlık yapanlara...! sizde bu günahkâr zenb gibi iki kelimelik makaleler yazında okuyup istifade edip, dualar gönderelim. Ne kadar zaman harcıyorum doğru bilgiler vermek için. Defalarca yazdıklarımı okuyorum, hatta kelimeleri doğru yazmışmıyım, meramı mı doğru ifade etmişmiyim. Kaş yaparken, göz çıkarmayayım diye. Hazır bir makale önüne gelmiş bazıları da küçük dağların tepesinden bakar gibi...Haydi oradan densiz.

Alın şimdi de siyaset, siz gibi ödlekler için.....!

Hulusi Akar efendi cephede denetleme yapmaya gidip, korunaklı mevzi içindeki askerlerin alınlarından öpüyor.

Vayy be aslan komutan......Arkanızdayım mı diyiyor......!

Hz. Ömer Efendimin kahramlar kahramı komutanı; İran-pers impatatorluğunu yerle yeksân eden Halid Bin Velid ra. ordusunun arkasında...Yani hanımının eteklerinin altından başını çıkararak komutanlık yapmadı.

Arslanlar gibi en önde...Hemde en önün en önünde vücudunda kılıç değmemiş hiç bir uzvu kalmamacasına komutanlık yaptı.

Haydii...Hulusi efendi arkalarında olmayacaksın, varsa yüreğin cephenin en önünde olacaksın. Ucuz komutan.

Günümüzde de; komutasındaki leşkerlerinin en önünde savaşan gerçek kahramanlar, isimsiz kumandanlar gibi olacaksın. 

Şimdi bana ukelâlık yapan sahte don kişotlar; yel değirmenleriyle savaşır gibi aptalca ve çocukca tavırlarıızdan ya vaz geçin, yada örneğini verdiğim Osman Durmaz gibi delikanlıca diyeceğinizi deyin.

Benden ve paylaşımlarımdan bir damla bile rahatsız olanlar; rehberlerinden ismimi hemen silsinler. Yoksa böyle basitliklerine devam edecek olurlarsa hem yüzlerine tüküreceğim, hemde kendim rehberimden silip engel koyacağım. Bin kerre beni silin yazdım.

Arkadaş ben, senin seviyene basit ve ucuz geliyorsam sill gitsin. Tenezzül etme bana ve paylaşımlarıma. 

Git seni alkışlayacakların, senin seviyendeki dostların arasında vur oyna, çal oyna. Bizde alkış yok. Boşuna yalanma.

Bu hususta çok tepkiliyim, çok kızgınım. Aff buyurun.

Arkadaşım, verdiğim bilgiler yanlışsa, eksik yada kusurlu, hatta saçmaysa uyar beni, öpeyim ayağının altından. Öpmesem nâmert olayım.

"Rahatsız olan beni rehberinden silmezse nâmert olsun" Erkek yada Kadın hiç fark etmez. Suratını ekşitmene sebep oluyorsam sil kardeşim, sil bacım.

Hata ve kusurlarım aff ola.