Dinimizi Arapçanın hegemonyasından kurtarmalıyız"

 "Dinimizi Arapçanın hegemonyasından kurtarmalıyız"

ALLAHIN TOKATININ SEDASI (SESİ) YOKTUR. 

VURDUĞU ZAMAN DA DEVÂSI YOKTUR. 

Gazeteci Şaban Sevinç demiş ki..."Dinimizi Arapçanın hegemonyasından kurtarmalıyız"

Bu tartışma Televizyonda oldu. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Kültür depertmanının yediği bir herze oldu da. Mevlana törenlerinde ezan Türkçe okundu, Besmelenin meali ve Salatlar Türkçe anlamlarıyla makamlı okundu. Aynı arapçasından okunduğu gibi. Bismillahirrahmanirrahim yerine Türkçe anlamı olan; Rahmaann ve Rahiymmm Allahıınnn adıyylaaaa makamında okundu. Biraz dinledim.

Çok garabet bir okuyuştu doğrusu

İşte bir gaseteci de bu tartışma içinde gönlünde beslediği şeytan-i arzusunu kusma fırsatını bulup; "Dinimizi Arapçanın hegemonyasından kurtarmalıyız"

dedi. Yani din bizim dinimiz ama, ana dili arapça olmasın Türkçe olsun. Hâşâ sanki Allah cc Kuran-ı Kerimi yer küreye nuzül ettirdiği zaman 14-15 asır sonrası yaratacağı kullarından bir kavmin Türkçe konuşacaklarını bilememişte...Zorla okuyorlarmış.!

Tövvvbee estağfurullah.

Şimdilerde de Arapların ta Osmanlıdan başlayan kindarlıkları bahane edilerek ırksal bir milliyetçilik dürtüleri bayağı bayağı hem daha fazla dillendirilip hemde bu Arap siyasilerinin yapıp ettikleri bahane edilerek İlahi Kelâmın külliyen Türkçe anlamıyla kıraat edilsin isteniyor. 17 Yıl minarelerden Allahu Ekber yerine Tanrı Uluduuurrr....Yine okutulsun arzulanıyor.

Irk milliyetçiliği, biz kulların yaratılış gayemizin çok önüne alınarak Rabbimizin rızası ötelenecekse kıyamet başımıza koptu bilelim. 

Sahi bizi, Rabbimiz hangi amaç için yarattıydı....?

Çok dikkatli olmalıyız hemde çokktanda daha çok.

Elimizde kalan tek ve gerçek servetimiz; ahiret azığımz Kuran-Kerimimizin hafizanAllah tahrif edilmesine sessiz kalır, yüreğimizden buğz dahi edemeyecek kadar sorumsuz davranıp canımız pahasına sahiplenmezsek vallahi hem kendimizin hemde at'i deki neslimizin katili oluruz. Mahvv oluruz. Nuh kavmi gibi oluruz.

Eyyy nefsim..."Allahın tokadının sedası yoktur, vurduğu zaman da devâsı yoktur." kulağına küpe olsun.

Mevcut arap siyasilerinin zındıka tutumları ola ki seni, beni, onu, bunu etkileyerek Kuran-ı Azimüşşânımızın özüne zarar verilmesi oyununa gelmeyelim aman ha..!

Irkçılığın her türlüsü haram edildi kullara. Yeri geldi mi Milliyetçilik yapmak lazım. Ama bunda da orta yol takip edilmeli. Aşırılık hiç bir ihtiyaca devâ değildir.

Eğer aynı ırktan olmak her değerin üstünde tutulacaksa; kâfir, cani, katil, islâm ve Hz. Muhammed asv düşmanı mel'un Cengiz Han'a da dedemiz, atamız deyü baş üstünde tutmamız gerekmez mi......?

Böyle bir kâfire az bir muhabbet hissine kapılmak bile şuurlu bir müslümanı imanından eder mâazAllah.

Türk ırkından olan Cengiz Han; bir İslâm memleketini zapt etme anı akşam saatlerine denk gelmiş "gelin teslim olun, söz veriyorum bu gün size zarar vermeyeceğim" diyip ertesi gün, ordusuna; baş üstünde baş komayın, yakın-yıkın, tecavüz edin tek bir can müslüman kalmasın" emrini vermiş.

Canlar alınmış, camiler, külliyeler yakılıp yıkılmış, milyonlarca değerli eserler nehirlere atılmış, haftalarca o kitaplar parçalana parçalana kaç ülkenin sularında akıp durmuş. Sormuşlar Cengize; "sen dün akşam söz vermiştin dokunmayacağum size demiştin neden sözünde durmadın?" O sözü dün akşamın sabahına kadar vermiştim, bu gün ise yeni bir gün"  

Bunlarda Türk ırkından.

Mesela, araplarında ırksal sicilleri çok kirli, çok iğrenç. Efendimiz sav ve dört büyük halife ra dönemi bittikten sonra Emevi zulmü başlamış yıllarca, sonra Abbasiler döneminde biraz nefes almış Arap Irkı. Daha sonra ta günümüze kadar halen daha zavallı halkı, alt tabakası per-ü perişan. Bu halk dese ki....Eyy bize hükmeden zalim krallar ve sultanlar sizden nefret ediyoruz, sizinle aynı dinin mensubu olmak bile istemiyoruz. Biz karar verdik Kuran-ı Kerimi sırf sizinle aynı olmamak için ingilizce okuyacağız. 

Daha o kadar çok haklıcasına gerekçeler sayılabilinirki.!

Ama bu doğru olamaz, bu bizi asla haklı çıkaramaz.

Bu gazeteci Şaban efendinin İstediği haince, zalimce.

Bunun adına dinde "reform" (yenileme) denir. 

Yani bir şekilde, yüzyıllık zaman değişimiyle yenilik yapmak lazım, yüce ilahi kitabımızı modernize etmek lazım demiş oluyor. 

Hâşâ, Allah'a cc

"Noksan göndermişsin, bak şimdi günümüz şartlarına hiçte cevap vermiyor; eksiklikleri çıkmaya başladı, ihtiyaçlarımızı gidermemeye başladı. 

Türk milleti olarak şöyle bir karar aldık; İlahi Kelamın ana dilini Türkçeye dönüştüreceğiz"

Velhasıl dostlar ve kardeşlerim; bir noktasına bile değil bir can, kâinatlar dolusu canlarımızı uğrunda feda etmeye her an hazır olmalıyız. Asla ve kat'a böyle densizliklere ve "dinsizliklere" duyarsız kalmamalıyız. Hiç bir şey yapmak elimizden gelmese bile; ellerimizi açıp dua dua yalvarmalıyız mukaddesatını koruyup, muhafazasında bizide istihtam etsin Rabbimiz diye.

Hayr ve bereketlerin cem'i,

Şer'lerin def'i için huuu diyelim huuu...!