SENSİZ CENNET BİLE "SÜRGÜN" SAYILIR

 SENSİZ CENNET BİLE "SÜRGÜN" SAYILIR

Seninle Cehennem "ödüldür"  bana, 

Sensiz Cennet bile "sürgün"  sayılır. 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Başınıza gelen her belâ, musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar." Şura Suresi-30

HafizanAllah bu nasıl bir cehalet, nasıl bir küstahlık, nasıl bir cinayet. Be hey mahlukât.

Nefsin,insanı "KÂFİR"  yaptığı nokta tamda burası. 

Hâşâ sümme hâşâ kadere (Kader, Allahın sıfatıdır) sitem etmek, hakaret etmek ve hatta neuzü billah küfretmek insanın imanını kalbinden  söker atar. Bir damla şüpheniz olmasın. 

Malum, Cumhuriyetin ilanı, küfrün ilanı ile atbaşı.

Zaten Harf devrimiyle Osmanlıca ve Arapça bitirildi.Sıra, yüreklerdeki imanları heder etmekte denildi ve köy enstitülerinde binlerce kâfir zihniyetli muallimler yetiştirilerek yurdun dörtbir yanına gönderilerek manevi kıyım başlatıldı ve çok kısa zaman çok yol alındı.

(Bu enstitüde yetiştirilmiş  bir dayımız vardı, onun için  çok iyi biliyorum) 

Osmanlıdan kalan teb'â da, iyi kötü manen kendilerini ve aile efradını korur gibi oldu. 

Lakin bu yıkımın engellenmesine kâfi gelmedi.

Daha sonralarıda, bu küfür inancı yayıldıkça yayıldı. 

Ve nihayet şarkılar ve türküler, filim ve dizilerde bu isyana dahil edilerek nefse tapınma furyasını, özellikle 70 li yıllardan sonraki jönlerin, şarkıcı ve türkücü türedilerin ya kendilerine sipariş verilerek bestelettikleri, yada gençliğin aşk volumlerini tavan yaptırmak için hazırladıklarıyla başladı. 

Ümmedi Muhammedin itirazsız, aff buyurun benim nefsim gibi mal mal, melül melül dinleyip eflârlandıkları,  yani çokça kabul gördüğüne şahit olundukça zıvanadan çıkılacak doruk noktasına cesaretle gelindi.

Jönlere sevgilisine tapıyorum dedirtildi.

Ahmet İlhan Selçuk denilen mel'unun şiirinde; 

"be insafsız ben seni sevmedimm..Tapbbtımmm.. Tabbtımm" 

ikrarı ile zirve yaptı. 

Şimdi de zaten yeni yetmeleri tutana aşk olsun. 

Çok iyi hatırlarım,  hele şu lânet Muazzez Abacının içten yanık yanık söylediği Sürgün şarkısının tınılarını duyar duymaz sanki sihirli bir güç beni alıp o atmosfere çekiverirdi. 

Adetâ tutsak oluyordum. Ne günahlara maruz kalmışız. Bunu sormuşumdur bir kaç kişiye, şu şarkıdan ne kadar etkileniyorsunuz? Çoookkk.

Seninle Cehennem "ödüldür"  bana, 

Sensiz Cennet bile "sürgün"  sayılır. 

Yada vicdansız Orhan Gencabayın, kadere bak kadere bak şarkısına bağlamasının yürekleri titreten tınılarıyla başlayıp, insanı adetâ esir alması gibi. 

Yada, rakı içen öldü de, su içen ölmedi mi?

Münafık, mel'un İbrahim Tatlıses gibi.

Ohoo daha ne çok var böyle hainler.

Şimdi..Bir asırdır bu milletin başındaki belâ ve musibetler...Kimin yüzündennn..?????

Benim yüzümden..Seninnn..Onunnn...Bunun.

Tam bir asırdır; adalet,hukuk, emniyet, dürüst insan bir önceki yılı artararak azalmadı mı..???

Allah rızası için az biraz gözlerimizi kapatıp şu manzarayı tefekkür edelim. Lütfen....!!!

Bir anlık, bilmem kaç bin santıgrat derecelik bir ateşin içindeyiz. AMAN ALLAHIMM.....

Yada bilmem kaç bin santıgrat derecelik soğuğun içindeyiz. HAFİZANALLAH......

Ölmekte yok ha...Diriltilip,dirilitilip aynı acıyı...

Hani nerede kaldı sevgilisiz bir Cenneti "sürgün, ceza" kabul etmek....??????

Yada Kadere...Yani..Allaha küfür etmek.....!!!!!

Yada sevgiliye, seni sevmedim..Taptımm demek.

Demek istediğim bu işte kardeşim.

Ölmeden de olsa, şimdilerde  bu tür küfür şarkıları, filim ve dizileri nefsim civak civak isteyip feveran etsede hayır deyip mücadele ediyorum.

Bu tınılar yada söylemler kulağıma ulaşır ulaşmaz hemen ya başka bir kanala geçiyorum, yada hepten kapatıyorum.

Sıcak yada soğuk cehennemin azabından Rabbimize sığınarak.....????

Milletimiz ve hatta Ümmeti Muhammed...!!! benim,senin,onun,bunun  yüzünden bela ve musibetlere maruz kalmasın.

Ödülümüz Cennetimiz olsun inşallah.....!!!!