"Eûzü billahi mine’ş-şeytani ve’s-siyaseti” (Bediüzzaman hz.)
GERÇEKTEN SİYASETÇİLERİN AKIBETLERİ ÇOK AMA ÇOK TEHLİKEDE

Bu siyaset mesleği ne yaman, ne kalleş bir meslek böyle. Mâneviyat İntihar...!

Siyasi Haberler....:
~~~~~~~~~~~~
..! CHP nin Adana Büyük şehir Belediye başkanının makam mobilyaları haciz yoluyla alındı. Garibim başkanda tahtadan yapılma bir küçük masayı koydu makamına öyle poz verdi. Yetmedi yere bağdaş kurdu sözüm ona yerde dersini çalıştı. İçimizi sızılattı.
Ee niye bu kadar şowlar..???
***Çünkü borç, eski MHP li başkandan kalma.....!!!!!   Flaşş..... Flaşşşş

..! İstanbulun kalabalık bir semtine özel halk otobüsleri yetmediği için CHP li İBB Belediyesinden otobüs takviyesi talep edilmiş, 3 adet hörgüçlü sanki küçük bir tren gibi otobüsler hergün düzenli olarak tahsis edilmiş.
Eğer haber doğru ise; Bu otobüsleri kullanan şoförler, eski AKP zamanında işe alınanlardanmış. Mevcut belediye yönetimini halk nazarında kötü göstermek için.......!!!
Yolculara çok kaba davranıyorlarmış, durakları hızlıca geçerek yolcuları almıyorlarmış, bilmem kaç km yolu boşu boşuna gidip gele yolları kat ederek mazot sarfiyatı yapıyorlarmış.

..! Uygur Türklerinin sorunları araştırılsın’ önergesi AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi
Çekinceleri..50 milyar dolarlık ticaret hacminde daralma ihtimali yada tamamen yok olma korkusu.
(bundan sebep olduğunu biliyorum)

..! Yavuz Bahadıroğluna 750 liralık su faturası gelmiş, oda, ben AKP li olduğum için cezalandırılıyorum demiş.  Halbu ki İstanbulun orta yerinde kendisine küçük, yalancı bir cennet bahçesi kurmuş. Her gün ortalama 3 ton su sarfiyatı olmuş.(hortumu alıp böyle bir bahçeyi sulamak ne de lezzetli olur ki..Pehhh...)
Garip vatandaş da; bu sıcaklara rağmen, faturam çok gelir korkusuyla her gün duş almaktan çekiniyormuş.

Bu örnekleri çoğaltacak çoktanda daha fazlası bile var.

Derdim, bağcıyı dövmek falan olmadığı için gelelim balıkların niye en baştan koktuklarına.....:

Şu gavurlar...!!! Anayasalarını sanki Kur'an-ı Kerimi çok inceleyerek ve ondan ilhamlanarak hazırlamışlar ve asla tavizssiz de uyguluyorlar asırlardır.
Çalışma hayatımın 2.5 yıl kadarlık bir kısmı, Kraft isimli avrupa menşeli uluslararası bir şirkete de denk gelmişti.
(Şu, Pepsi Co ve marlbora-patlameint gurubu olan philip morris.
2003 de sadece Asya gurubunun cirosu 37 milyar dolardı,avrupa ve diğer bölgeleride siz kıyaslayın artık))
Bu şirkette yaşayarak, bu kurallı yaşam disiplinini ve faydalarını o zaman daha şiddetle hissetmiştim.
Her çalışanın pozisyonuna göre sorumlulukları vardı. İşleri raporlama olmazssa olmaz bir kuraldı. Her ne olursa olsun belgelemek mecburdu. Sistem, en üsten en alta; sorumluluğundaki olaylara hakim olmayı ve en küçüğünden en büyüğüne hesap verecek donanımla bilinçlendirerek, o kişiyi her an teyakkuzda olacak şekilde eğitiyordu.
Her işimden ben sorumluyum ve hesabını da vereceğim bilinciydi bu.
(böyle şirkette çalışanlar çok iyi bilirler)

Bu ecnebiler, insanoğlunun fıtratını akıl ve bilim yoluyla büyük oranda çözerek yüzyıllardır böyle işleyen sistemlerini kurmayı başarmışlar.

Ama biz müslümanların, bu kadaaarr bilgiye, belgeye, kurallara vs.İhtiyaç duymasına lüzum yok.
Niye yok......?????

Bir müslüman; gizli yada aşikâr, yaptığı iş ve işleri, hal ve hareketlerini sadece ama sadece bir tek fiil-i ile halledebilir.
Yeterki  *KENDİNİ ALLAH RIZASINA ve KORKUSUNA ENDEKSLESİN*
Hafv ve recâ...: Allah sevgisi ile Allah korkusunu diğer sevgi ve korkulardan üstün tutabilmek?

Hepsi bu kadar....!!!
Ne kanun, ne kural, ne ceza, ne yaptırım  korkusu ve hatta ne de ödül beklentisi.

Hiç birisine lüzum kalmayacak...!!!

Bu ideâle endeksli toplumlar, kısada olsa İslâm tarihinde yaşamışlar.
Ve kimsede tadına doyamamış.
Mesela...; Peygamber Efendimizin-sav ahirete teşrifinden sonra ki ilk 30 yıllık dört Halife dönemi, Abbasiler devri, Osmanlı İmpatatorluğunun saf ve berrak dönemleri gibi.

Tam yerine denk geldi.
Sanırım ya Fatihin yada Yavuzun döneminde yaşanır bu olay.
Müslüman olan iki komşudan birisi tarlasını satıyormuş, diğer komşusu da almış. Vakti gelmiş tarlanın toprağını alt-üst ederek ekime hazırlamaya başlamış. Bir süre sonra koca bir küp altın çıkıvermiş tarlanın toprağından.
Almış küpü doğru tarlayı satın aldığı komşusunun yanına.
~Komşum senden aldığım tarladan bu küp çıktı. Bu senin hakkındır.
~Aman etme komşum, ben tarlayı top yekün sana sattım. Benim hakkım yok artık o tarlada. O  küp senin hakkın
~Hayır, hayır ben o tarlayı üstünden kazanç elde etmek niyetiyle satın almıştım. Bu küpte toprağın altından çıktı. Benim hakkım olamaz.
Derken olay Kadı efendiye intikal etmiş.     Hikayeyi dinleyen Kadı;
~Sizin ikinizi de tebrik ederim efendiler demiş.Bu hassas hakkaniyet duygunuz İman kemâlindendir.(Hafv ve Recâ)
Lakin, küp tarlayı alanındır. Alan zat, tarlanın hem üstünü hemde altını satın almış olduğundan bu küp ona aittir.

Demem o ki...İstendi mi olabiliyormuş.

Ama önce bu  işe......
*KENDİMİ ALLAH RIZASINA ve KORKUSUNA  ENDEKSLEMELİYİM*
Kudsiyetini hayatlarımıza hayat yapmakla başlamalıyız.
Sakın ola ki...Hele Benden önce.....!! Devletim, milletim, toplumum, ilim, ilçem, mahallem,sokağım, komşum, ailem bahanesiyle nefsâni gafletimize yenik düşmeyelim.

Madem haşirde (hesap günü) herkes kendi hesabını verememenin korku...!!
Nefsiii...Nefsiii... diye inim, inim inleyecek...
Madem ki...O yapmadı, şu yapmadı, anam yapmadı, babam yapmadı kiii..Bende yapayım bahanesi işe yaramayacak....!!!!

Pekiii..Bir saniye dahi dur olmak kadar bile boşluk kabul etmeyen bu hakikat; kör gözleri, sağır kulakları bile sorumlu tutarken bize de ne oluyor....!!!!!

Ömründen haber alan beri gelsin.
Şurada ne kaldı..Ya bir..Yada elli...
Ama bir gün mutlaka......!

Ben...İsmail Hakkı olarak kendi nefsimden aha başladım ve demeliyim.
~Peki İsmail Hakkı gerçekten dedin mi?
~Vallah da dedim Billah da dedim.
~İyi o zaman, aferin sana. Şimdi de başkalarının demesini de.....!!!!

Haydi inşallah.. Ve.. HEP BERABER....!!!

*KENDİMİ ALLAH RIZASINA ve KORKUSUNA  ENDEKSLEMELİYİM*


Yorumlar

Popüler Yayınlar