DEPREMLERDE ve MUSİBETLERDE KURBANLAR KESMEK, ÇOKÇA SADAKALAR TASADDUK EDEREK DUA DUA YALVARMAK GEREKMEZ Mİ...??
.....Neden? Diyanet, bu iş için organize olmuyor ki............
Ülkemizde, bir doğuda, ertesi gün batıda, yada egede yada marmarada sallanıp durmaktayız. Uzmanlar da; İstanbulda 7 şiddetinde, Bursada belki 7 den daha şiddetli, Vanda bu kadar, Malatya da.....İzmirde de.....
İllâ ki büyük yumurtayı görmek mi lazım. İşte tavuk kümeste tünemiş. Belli olmuyor mu yumurta üreteceği.
Virüs zaten tek başına global musibet.
Şura suresinde;
"Size gelen belalar, kabahatlerinizin cezasıdır."
Allah cc buyuruyor ki...
"Sizin hiç ummadığınız zamanda başınıza sağanak sağanak belalar yağdırırım.'
Allah cc Lahavle velâ kuvvete illâ billahilin sahibidir.
Onun def-ü ref etmeyeceği hiç bir bela ve musibet yoktur, olamazda.
Fakat insanlar şuurlu olmalı, O'na teveccüh edip, O'na yönelmenin icaplarını yerine getirerek O'na sığınmasını bilmeliler.
İstemeyi bilmenin yolunu, yordamını bilmek te ancak şu şekilde olacaktır.
~Bela musibetlerde; en makbulü, müslümanın maddi durumuna göre büyükbaş yada küçükbaş hayvanlar kurban edilmeli. Sırf O'nun rızasına.
~Kişinin kendinden ayrılmasını istemediği en makbul kıymetlisinden fakire tasadduk etmeli. Canını acıtacak kadar Nakit para, fakirin barınacağı ev, kış boyu gıda ihyiyaçlarını tedarik gibi.
Ey insanlar; Peygamberinize gelmeden önce (soru sormak, müşkulini, sıkıntısını yada hüznünü gidermek) en sevdiğiniz kıymetlilerinizden tasadduk edin, ondan sonra girin huzuruna.
1951 Yılında Erzurumun Pasinler ilçesinde şiddetli bir deprem olmuş. İki köy tamaman yerle yeksan olmuş.
İlçe merkezinde ve diğer köylerde de az şiddetli, çok şiddetli hasarlar olmuş.
Tamda kışın çok şiddetli olduğu vakte denk gelmiş. Halk çok ama çok sıkıntı çekmiş. Köylerde, soba ve tandır küllerinin biriktirildiği minik tepecikler vardır, Milletin çoğu, daha sıcak olur diye o çöplüklerin altını oyarak ailelerini oralarda muhafaza etmişler.
Yöremizin çok saygı duyduğu Alvarlı Muhammed Lütfi Efede sağmış.
Köylülere şöyle seslenmiş....
Yunus aleyhisselam, Ninovaya (Ninova, dicle nehrinin doğu yönünde Musul'un hemen yanıbaşındaymış) bela geleceğini anlayınca oradan ayrıldı. Ninova halkıda anladı ki yanlış yaptık. Döndüler Rablerine tazarru ettiler, günahlarını ikrar ettiler.
~Rabbimiz, biz hata ettik, yanlış yaptık.
Subhanallahi-velhamdulillahi-vela-ilahe-illallahu-vallahu-ekber, Ve lâ havle ve lâ quvvete illâ billâhil aliyyil azîm.
(Allah bütün noksan sıfatlardan münezzehtir, bütün hamdler ona mahsustur. Allah'tan başka ilah yoktur, Allah en büyüktür.Azamet sahibi Yüce Allah’tan başkasında güç kuvvet ve kudret yoktur.
Durmadan inlediler, sızladılar, arş-u ferşi titrettiler ve nihayet Rableride onları bağışlayarak daha önce göndereceğini vaad ettiği sağanak, sağanak belaları üzerlerinden kaldırdı.
Bela tam başlarının üstüne kadar gelmişken denebilir buna.
Bu tazarrularından, bu dualarından dolayı adeta bela başlarının üstünde indi inecek raddesinde iken Duaları hürmetine kaldırıyor Rabbimiz.
İşte bu Dua nın gücü.
Bu mübarek Alvarlı efe köyün bütün çocuklarını topluyor ve başlıyorlar köyün etrafını dönmeye.
Dönerkende çocuklara......
Subhanallahi-velhamdulillahi-vela-ilahe-illallahu-vallahu-ekber, Ve lâ havle ve lâ quvvete illâ billâhil aliyyil azîm.
Duasını sürekli okutuyor. Ta bütün köyün etrafını dolanma işi bitene kadar.
Ondan sonra da; köy halkına kurbanlar kesilmesini tavsiye ediyor.
Elhamdülillah, köy meydanında herkes kendi gücüne göre büyükbaş yada küçbaş hayvanlar getirerek tekbirlerle kurbanlar kesilyor.
Musibetler karşısında eller açıldı dualar edildi. Sonra da nefse ağır gelen ama makbul olan mallardan da Allah için feda edildi.
İşte bu fiiliyat en makbul olanıdır.
Demek istediğim de tamda budur.
Ninova halkı durumundayız.
Kaldıralım başımızı, nerdeyse; ben ha geldim ha geleceğim diyecek gibi değil mi.....????
Subhanallahi-velhamdulillahi-vela-ilahe-illallahu-vallahu-ekber, Ve lâ havle ve lâ quvvete illâ billâhil aliyyil azîm.
(Dinlediğim sohbetlerden ve Google arama motorundan edindiğim kaynaklı bilgilerden derlediğim bir yazıdır.)
Mesala, sizde Google dan, Yunus as kıssasını isteyip okuyabilirsiniz. Benimde yaptığım bu.
.....Neden? Diyanet, bu iş için organize olmuyor ki............
Ülkemizde, bir doğuda, ertesi gün batıda, yada egede yada marmarada sallanıp durmaktayız. Uzmanlar da; İstanbulda 7 şiddetinde, Bursada belki 7 den daha şiddetli, Vanda bu kadar, Malatya da.....İzmirde de.....
İllâ ki büyük yumurtayı görmek mi lazım. İşte tavuk kümeste tünemiş. Belli olmuyor mu yumurta üreteceği.
Virüs zaten tek başına global musibet.
Şura suresinde;
"Size gelen belalar, kabahatlerinizin cezasıdır."
Allah cc buyuruyor ki...
"Sizin hiç ummadığınız zamanda başınıza sağanak sağanak belalar yağdırırım.'
Allah cc Lahavle velâ kuvvete illâ billahilin sahibidir.
Onun def-ü ref etmeyeceği hiç bir bela ve musibet yoktur, olamazda.
Fakat insanlar şuurlu olmalı, O'na teveccüh edip, O'na yönelmenin icaplarını yerine getirerek O'na sığınmasını bilmeliler.
İstemeyi bilmenin yolunu, yordamını bilmek te ancak şu şekilde olacaktır.
~Bela musibetlerde; en makbulü, müslümanın maddi durumuna göre büyükbaş yada küçükbaş hayvanlar kurban edilmeli. Sırf O'nun rızasına.
~Kişinin kendinden ayrılmasını istemediği en makbul kıymetlisinden fakire tasadduk etmeli. Canını acıtacak kadar Nakit para, fakirin barınacağı ev, kış boyu gıda ihyiyaçlarını tedarik gibi.
Ey insanlar; Peygamberinize gelmeden önce (soru sormak, müşkulini, sıkıntısını yada hüznünü gidermek) en sevdiğiniz kıymetlilerinizden tasadduk edin, ondan sonra girin huzuruna.
1951 Yılında Erzurumun Pasinler ilçesinde şiddetli bir deprem olmuş. İki köy tamaman yerle yeksan olmuş.
İlçe merkezinde ve diğer köylerde de az şiddetli, çok şiddetli hasarlar olmuş.
Tamda kışın çok şiddetli olduğu vakte denk gelmiş. Halk çok ama çok sıkıntı çekmiş. Köylerde, soba ve tandır küllerinin biriktirildiği minik tepecikler vardır, Milletin çoğu, daha sıcak olur diye o çöplüklerin altını oyarak ailelerini oralarda muhafaza etmişler.
Yöremizin çok saygı duyduğu Alvarlı Muhammed Lütfi Efede sağmış.
Köylülere şöyle seslenmiş....
Yunus aleyhisselam, Ninovaya (Ninova, dicle nehrinin doğu yönünde Musul'un hemen yanıbaşındaymış) bela geleceğini anlayınca oradan ayrıldı. Ninova halkıda anladı ki yanlış yaptık. Döndüler Rablerine tazarru ettiler, günahlarını ikrar ettiler.
~Rabbimiz, biz hata ettik, yanlış yaptık.
Subhanallahi-velhamdulillahi-vela-ilahe-illallahu-vallahu-ekber, Ve lâ havle ve lâ quvvete illâ billâhil aliyyil azîm.
(Allah bütün noksan sıfatlardan münezzehtir, bütün hamdler ona mahsustur. Allah'tan başka ilah yoktur, Allah en büyüktür.Azamet sahibi Yüce Allah’tan başkasında güç kuvvet ve kudret yoktur.
Durmadan inlediler, sızladılar, arş-u ferşi titrettiler ve nihayet Rableride onları bağışlayarak daha önce göndereceğini vaad ettiği sağanak, sağanak belaları üzerlerinden kaldırdı.
Bela tam başlarının üstüne kadar gelmişken denebilir buna.
Bu tazarrularından, bu dualarından dolayı adeta bela başlarının üstünde indi inecek raddesinde iken Duaları hürmetine kaldırıyor Rabbimiz.
İşte bu Dua nın gücü.
Bu mübarek Alvarlı efe köyün bütün çocuklarını topluyor ve başlıyorlar köyün etrafını dönmeye.
Dönerkende çocuklara......
Subhanallahi-velhamdulillahi-vela-ilahe-illallahu-vallahu-ekber, Ve lâ havle ve lâ quvvete illâ billâhil aliyyil azîm.
Duasını sürekli okutuyor. Ta bütün köyün etrafını dolanma işi bitene kadar.
Ondan sonra da; köy halkına kurbanlar kesilmesini tavsiye ediyor.
Elhamdülillah, köy meydanında herkes kendi gücüne göre büyükbaş yada küçbaş hayvanlar getirerek tekbirlerle kurbanlar kesilyor.
Musibetler karşısında eller açıldı dualar edildi. Sonra da nefse ağır gelen ama makbul olan mallardan da Allah için feda edildi.
İşte bu fiiliyat en makbul olanıdır.
Demek istediğim de tamda budur.
Ninova halkı durumundayız.
Kaldıralım başımızı, nerdeyse; ben ha geldim ha geleceğim diyecek gibi değil mi.....????
Subhanallahi-velhamdulillahi-vela-ilahe-illallahu-vallahu-ekber, Ve lâ havle ve lâ quvvete illâ billâhil aliyyil azîm.
(Dinlediğim sohbetlerden ve Google arama motorundan edindiğim kaynaklı bilgilerden derlediğim bir yazıdır.)
Mesala, sizde Google dan, Yunus as kıssasını isteyip okuyabilirsiniz. Benimde yaptığım bu.
Yorumlar
Yorum Gönder