ŞEHİT OLARAK VEFAT EDECEĞİ HER ORTAMDA BULUNMAYA CAN ATAN İNSANLARIN İÇİNDE HİÇ YAŞADIK MI
Allah yolunda öldürülmenin dışında şehitlik yedi çeşittir:
Veba hastalığına yakalanıp ölen şehittir. Suda boğularak ölen şehittir. Zatürre hastalığına yakalanıp ölen şehittir. Mide hastalığı sebebiyle ölen şehittir. Yangında ölen şehittir. Göçük altında kalıp ölen şehittir. Doğum yaparken veya loğusa iken ölen kadın şehittir.” (Ebu Davud, Cenaiz, 14.)
Koronodan ölmekten korkuyoruz ya.!
Asıl korkmamız gereken bu değil ki..!
Müjdeler olsun biz müslümanlara, bu hastalıktan imanı ile vefat eden uçtu gitti ötelere Bak işte on numara haber.
Aslında bizler, bu hastalıktan ölmekten korkmak yerine; İman'ımızı nasıl güçlendiririz, nasıl möhkemleriz, nasıl kav'i leştiririzin telaşesinde olmalıyız.
Ama illâ ki, tedbirlerimizi en üst seviyede ciddi ciddi almalıyız. Bu tedbir hususunda ihmal ve gevşek davranıp vefat edenin şehit olma ihtimali Allahu âlem sıfıra yakın olur.
Şehid olmanın ciddiyetini en başta kendim ve benim gibi klasik müslüman olanların kâhir ekserimiz hakkıyla idrak edemiyoruz malesef.
Uhud savaşında bir sahabi efendimizin koluna bir kılıç darbesi gelir ve kol etten ayrılarak sadece koltuk altındaki deri ile tutunarak öylece kalır. Ama cengaver sahabi, savaşmaya devam eder, fakat bu sallanan kol hareketlerine mani olur. O kolunu iki bacağı arasına sıkıştırarak kılıcıyla o tutan et parçasınıda keserek kolu fırlatır atar.
Çanakkaledeki her mevzinin-siperin ardında beş-on asker ayakta sipere yatıp düşmanla savaşma sırasını bekler, çukur olan siper, şehit olan
arkadaşalarının mubarek cenazeleriyle dolmuştur. Ayakta olan asker, hemen bir metre önünde mevziye uzanmış ateş eden arkadaşı vurulur vurulmaz onu eliyle kenara yuvarlayarak kendi sipere yatar. Belki üç dakika sonra öleceğini bile bile bunu yapar.
Daha bunlar gibi binlercesi var.
Allahın Cemalini seyretmek yazdım şimdi.
Bunu yazan bana sorsanız ki bu yazdığından ne anlam çıkarabiliyorsun? Allahın cemalini seyretmeyi hiç hayal ettin mi? Hayal ettiysen yüreğin hiç titredi mi, hiç haşyet duydun mu?
Bu muhteşem an'a kavuşmak için ne kadar can attın? Yani şimdi, hemen, hakikaten vefat etmeyi arzuladın mı?
(Cennetin bir saati dünyanın binlerce yılından, Allah-u Tealânın bir an'lık Cemalini temaşa cennetin binlerce senesine müreccahtır.)
İşte demek istediğim bu. Çoğunluğumuz klasik (taklit ile, ailemizden alabildiğimiz, öğrenebildiğimiz kadar inanç sahibi olmak) müslüman olduğumuz için bu olağan üstü davranışları dimağlarımıza sığdıramıyoruz.
İşin özü şu ki.......
Tedbirini alıp, tevekkül ile şehid makamını kapmayı dört gözümüzle bekleye biliyormuyuz? bu kadar delikanlı, pehlivan olabiliyormuyuz???
Ömür dediğin ne ki... Ha bu gün.. Ha yarın... Ama bir gün mutlaka.....!
Ee o zaman şehit olmak dururken...!!!
**KORKUMUZ CORONA DEĞİLLLLLLL
YA İMANSIZ ÖLÜRSEM OLMALIIIII
İMANSIZ ÖLME'MENİN YOLU, YORDAMIDA BELLİ ZATEN.
İsteyen Şehid olmak için fırsat kollayan gibi yaşar........
İsteyen de.........!!!!!
Hepimizin bir hayat hakkımız var.
Kâfir nefislerimizin pençesinde zavallı bir mahluk gibi yaşamakta var.
Muhsin başkan gibi, her işim âsan olsun deyüp Allah rızasını kazanmak için yaşamakta var.
Be heyyy.. Öyleleri var ki.... Vakit namazlarını kılacak kadar bile nefsine karşı delikanlı, pehlivan olamıyor.
Yok neymiş, insanların gadaplarını, isyanlarını azdıracak söylemlerden kaçınmalıymışız.
Yahuuu müslüman diyiyoruz birbirimize. Bunu sadece söylüyoruz.
Bunun isbatı, canlı hayatımıza tatbik etmek değilmidir.
Camiye gitmeyen, anlı secdeyle buluşmayan birisini nasıl tanımlarız.
Ahhhh.. Öyle devasa dertlerimiz var ki...
Vallahi bu corona leblebi gibi yenir be...
Be hey gafillll...
Coronadan korkacağına, namazsız, ibât'sız yaşantından korkk.
Allah yolunda öldürülmenin dışında şehitlik yedi çeşittir:
Veba hastalığına yakalanıp ölen şehittir. Suda boğularak ölen şehittir. Zatürre hastalığına yakalanıp ölen şehittir. Mide hastalığı sebebiyle ölen şehittir. Yangında ölen şehittir. Göçük altında kalıp ölen şehittir. Doğum yaparken veya loğusa iken ölen kadın şehittir.” (Ebu Davud, Cenaiz, 14.)
Koronodan ölmekten korkuyoruz ya.!
Asıl korkmamız gereken bu değil ki..!
Müjdeler olsun biz müslümanlara, bu hastalıktan imanı ile vefat eden uçtu gitti ötelere Bak işte on numara haber.
Aslında bizler, bu hastalıktan ölmekten korkmak yerine; İman'ımızı nasıl güçlendiririz, nasıl möhkemleriz, nasıl kav'i leştiririzin telaşesinde olmalıyız.
Ama illâ ki, tedbirlerimizi en üst seviyede ciddi ciddi almalıyız. Bu tedbir hususunda ihmal ve gevşek davranıp vefat edenin şehit olma ihtimali Allahu âlem sıfıra yakın olur.
Şehid olmanın ciddiyetini en başta kendim ve benim gibi klasik müslüman olanların kâhir ekserimiz hakkıyla idrak edemiyoruz malesef.
Uhud savaşında bir sahabi efendimizin koluna bir kılıç darbesi gelir ve kol etten ayrılarak sadece koltuk altındaki deri ile tutunarak öylece kalır. Ama cengaver sahabi, savaşmaya devam eder, fakat bu sallanan kol hareketlerine mani olur. O kolunu iki bacağı arasına sıkıştırarak kılıcıyla o tutan et parçasınıda keserek kolu fırlatır atar.
Çanakkaledeki her mevzinin-siperin ardında beş-on asker ayakta sipere yatıp düşmanla savaşma sırasını bekler, çukur olan siper, şehit olan
arkadaşalarının mubarek cenazeleriyle dolmuştur. Ayakta olan asker, hemen bir metre önünde mevziye uzanmış ateş eden arkadaşı vurulur vurulmaz onu eliyle kenara yuvarlayarak kendi sipere yatar. Belki üç dakika sonra öleceğini bile bile bunu yapar.
Daha bunlar gibi binlercesi var.
Allahın Cemalini seyretmek yazdım şimdi.
Bunu yazan bana sorsanız ki bu yazdığından ne anlam çıkarabiliyorsun? Allahın cemalini seyretmeyi hiç hayal ettin mi? Hayal ettiysen yüreğin hiç titredi mi, hiç haşyet duydun mu?
Bu muhteşem an'a kavuşmak için ne kadar can attın? Yani şimdi, hemen, hakikaten vefat etmeyi arzuladın mı?
(Cennetin bir saati dünyanın binlerce yılından, Allah-u Tealânın bir an'lık Cemalini temaşa cennetin binlerce senesine müreccahtır.)
İşte demek istediğim bu. Çoğunluğumuz klasik (taklit ile, ailemizden alabildiğimiz, öğrenebildiğimiz kadar inanç sahibi olmak) müslüman olduğumuz için bu olağan üstü davranışları dimağlarımıza sığdıramıyoruz.
İşin özü şu ki.......
Tedbirini alıp, tevekkül ile şehid makamını kapmayı dört gözümüzle bekleye biliyormuyuz? bu kadar delikanlı, pehlivan olabiliyormuyuz???
Ömür dediğin ne ki... Ha bu gün.. Ha yarın... Ama bir gün mutlaka.....!
Ee o zaman şehit olmak dururken...!!!
**KORKUMUZ CORONA DEĞİLLLLLLL
YA İMANSIZ ÖLÜRSEM OLMALIIIII
İMANSIZ ÖLME'MENİN YOLU, YORDAMIDA BELLİ ZATEN.
İsteyen Şehid olmak için fırsat kollayan gibi yaşar........
İsteyen de.........!!!!!
Hepimizin bir hayat hakkımız var.
Kâfir nefislerimizin pençesinde zavallı bir mahluk gibi yaşamakta var.
Muhsin başkan gibi, her işim âsan olsun deyüp Allah rızasını kazanmak için yaşamakta var.
Be heyyy.. Öyleleri var ki.... Vakit namazlarını kılacak kadar bile nefsine karşı delikanlı, pehlivan olamıyor.
Yok neymiş, insanların gadaplarını, isyanlarını azdıracak söylemlerden kaçınmalıymışız.
Yahuuu müslüman diyiyoruz birbirimize. Bunu sadece söylüyoruz.
Bunun isbatı, canlı hayatımıza tatbik etmek değilmidir.
Camiye gitmeyen, anlı secdeyle buluşmayan birisini nasıl tanımlarız.
Ahhhh.. Öyle devasa dertlerimiz var ki...
Vallahi bu corona leblebi gibi yenir be...
Be hey gafillll...
Coronadan korkacağına, namazsız, ibât'sız yaşantından korkk.
Yorumlar
Yorum Gönder