ALLAHIN ŞEFKÂT TOKATLARI
Şefkât... Zecr... Tehdit.. Kahr..: Tokatları
LÜTFEN SABIRLA OKUYUNUZ.
Güzel bir hayat yaşamamızın şifreleri.
Rabbimizin biz kullarına ilk üçü ölmeden dünyada kendimize gelip, istikametimizi düzeltmemiz için atacağı tokatlar olup, sonki Kahr tokatı ise hafizanAllah hem dünya hemde ahiretin mahv-ı ile neticelenen tokatıdır ki aman Allahım...!!!
Şöyle misallendirilmiş bu tokatlar.
(Buradaki tokat mecazi anlamda kullanılmış)
Şefkat tokatı..: Bir annenin yanan sobaya yaklaşma diye defalarca tenbihlediği evladının bu uyarıyı ciddiye almayarak ya sobanın etrafında dolanmaya devam etmesi yada sobaya elini değdirmesi sonucu Annesinin bir tokat atması gibidir.
O takatı aslında onun canını yakmak için atmamıştır. Evladını o tehlikeden koruyup uyarmak için atmıştır.
Bu misalleri, biz, bir kul olarak kendi nefsi muhasebemizle yaptığımız yanlışlarda başımıza gelen küçük, büyük musibetlere tevil etmeliyiz.
Mesela; Yemeğe besmele ile başlamayı unutan birisinin nefes borusuna yemek kırıntısının kaçıp boğulacak gibi olması gibi.
Gelecekte birisine söz verirken yada bir işi yapmaya niyetlenirken; yapacağım, edeceğimi derken en başına "İnşallah" dememesi sonucu hedeflediklerinin hüsranla sonuçlanması gibi.
Zecr tokatı...: Zecr; engel olma, nehyetme, zorla yaptırma demek olup, bu daha da şiddetli bir kaç tokat peş peşe atmak gibi algılanmalıdır. Bir tokat korkusuyla sobanın ateşinden uzaklaşmayan çocuğa bu sefer çok daha şiddetli canını çok acıtacak tokatlar atmak anlamındadır.
Mesela, Ticaretinde dürüst olmayan birisinin işyerine hırsız girmesi, yangın sonucu çok zarara uğraması gibi.
(ama bu tür musibeti yaşayanların hepsi bu katagoride olmaz tabii ki.)
Veya Rabbimiz, kulunun işlediği günahını ahirete taşımasın diye bu dünyasında ağır musibetler vererek o günahının keffaretini çektirmesi gibi. Trafik kazasında felç olur, çocuğu ölür, ruhu her an ızdırap içinde inler durur, mutlu olamaz; birileri başına bela olur gibi.
Hiddet tokatı..: Bu tokat, çok daha dehşetli tokattır. Bu tokata müstehak olanlar artık sadece kendi nefislerine zarar vermenin çok ötesinde topluma, bir guruba yani sosyal hayata zarar verenler tarafına geçenlerden olmuşlardır. Ailesine zarar verenler, eşini katledenler, dine, imana tasallutta bulunanlar, toplu katliam yapanlar, güçlü ama haksız tarafında olup, güçsüz ama haklı olanlar tarafında olmamak gibi.
Bu tokatı yiyenler için azda olsa kurtulma ihtimali olsada, çok riskli bir uhrevi istikbal onları bekliyor olacak Allahu âlem.
Kahr tokatı...: Bu en dehşetli, en korkunç olanıdır. Allaha şirk koşup savaş açmış insan veya insan topluluklarının bireysel yada toplu helak olmalarıyla neticelenir.
Lut kavmi gibi.
Şefkât... Zecr... Tehdit.. Kahr..: Tokatları
LÜTFEN SABIRLA OKUYUNUZ.
Güzel bir hayat yaşamamızın şifreleri.
Rabbimizin biz kullarına ilk üçü ölmeden dünyada kendimize gelip, istikametimizi düzeltmemiz için atacağı tokatlar olup, sonki Kahr tokatı ise hafizanAllah hem dünya hemde ahiretin mahv-ı ile neticelenen tokatıdır ki aman Allahım...!!!
Şöyle misallendirilmiş bu tokatlar.
(Buradaki tokat mecazi anlamda kullanılmış)
Şefkat tokatı..: Bir annenin yanan sobaya yaklaşma diye defalarca tenbihlediği evladının bu uyarıyı ciddiye almayarak ya sobanın etrafında dolanmaya devam etmesi yada sobaya elini değdirmesi sonucu Annesinin bir tokat atması gibidir.
O takatı aslında onun canını yakmak için atmamıştır. Evladını o tehlikeden koruyup uyarmak için atmıştır.
Bu misalleri, biz, bir kul olarak kendi nefsi muhasebemizle yaptığımız yanlışlarda başımıza gelen küçük, büyük musibetlere tevil etmeliyiz.
Mesela; Yemeğe besmele ile başlamayı unutan birisinin nefes borusuna yemek kırıntısının kaçıp boğulacak gibi olması gibi.
Gelecekte birisine söz verirken yada bir işi yapmaya niyetlenirken; yapacağım, edeceğimi derken en başına "İnşallah" dememesi sonucu hedeflediklerinin hüsranla sonuçlanması gibi.
Zecr tokatı...: Zecr; engel olma, nehyetme, zorla yaptırma demek olup, bu daha da şiddetli bir kaç tokat peş peşe atmak gibi algılanmalıdır. Bir tokat korkusuyla sobanın ateşinden uzaklaşmayan çocuğa bu sefer çok daha şiddetli canını çok acıtacak tokatlar atmak anlamındadır.
Mesela, Ticaretinde dürüst olmayan birisinin işyerine hırsız girmesi, yangın sonucu çok zarara uğraması gibi.
(ama bu tür musibeti yaşayanların hepsi bu katagoride olmaz tabii ki.)
Veya Rabbimiz, kulunun işlediği günahını ahirete taşımasın diye bu dünyasında ağır musibetler vererek o günahının keffaretini çektirmesi gibi. Trafik kazasında felç olur, çocuğu ölür, ruhu her an ızdırap içinde inler durur, mutlu olamaz; birileri başına bela olur gibi.
Hiddet tokatı..: Bu tokat, çok daha dehşetli tokattır. Bu tokata müstehak olanlar artık sadece kendi nefislerine zarar vermenin çok ötesinde topluma, bir guruba yani sosyal hayata zarar verenler tarafına geçenlerden olmuşlardır. Ailesine zarar verenler, eşini katledenler, dine, imana tasallutta bulunanlar, toplu katliam yapanlar, güçlü ama haksız tarafında olup, güçsüz ama haklı olanlar tarafında olmamak gibi.
Bu tokatı yiyenler için azda olsa kurtulma ihtimali olsada, çok riskli bir uhrevi istikbal onları bekliyor olacak Allahu âlem.
Kahr tokatı...: Bu en dehşetli, en korkunç olanıdır. Allaha şirk koşup savaş açmış insan veya insan topluluklarının bireysel yada toplu helak olmalarıyla neticelenir.
Lut kavmi gibi.
Yorumlar
Yorum Gönder