BARIŞ MANÇO ile CEM KARACA
İki Ünlü Şahsiyetin Ahir Ömürleri
Hani deriz ya...
Bir İnsanın evvelindense Ahiri.
Barış Manço,
Çok popüler, çok candan ve cidden aklı başında, bir ilim insanı tadında şahsiyetti, sanat elçisiydi.
Özellikle çocukları neşe içinde istikbâle hazırlayan bir eğitmendi, öğretmendi.
Domates, biber, patlıcan şarkısıyla sebze ve meyveyi sevdiren;
Arkadaşım eşşek'lede hayvanlara sevgi, muhabbet duymamızı kamçılayan bir deha idi.
Ama, meğerse kendi ruh dünyası yangın yeri gibiymiş. Manen çok aç ve hiçte mutlu,huzurlu değilmiş ki hep arayış içinde..hep açlık çekmektedir ruhu ve manevi bedeni.
Manço, 1990'lı yılların başlarında Erzuruma bir ürünün reklam yüzü olmak için gider. Bir mecliste Mehmed Kırkıncı hocaefendiyle tanışır, çok etkilenir hocaefendinin üslubundan.
Kırkıncı hocaya;
~Hocam, ruhumu ve hemde aklımı ve hemde idrakîmı dolduracak, hiç bir şekilde benim; şöylemiydi, böylemiydi sorularını üretemeyeceğim bir Kuran-ı Kerim tefsiri arıyorum. Bir tavsiyeniz...?
Mehmed Kırkıncı, Mançonun elini tutarak;
~Barış bey, aradığınız o tefsirden bizde var, size yarın hediye edelim inşallah.
Ertesi gün Barış Manço ya Risale-i Nur Külliyatı hediye edilir.
Rahmetli Manço bu Nur Külliyatını okudukça...
~Hamd olsun, manâ bedenimde artık açlıktan kurtuldu, diyerek hoşnutluğunu ifade edermiş.
Yine rahmetli Manço, ömrünün son demlerinde Trakya bölgesine turneye çıkarlar. Tekirdağda; bir camiye sabah namazını eda etmeye gider ve en ön safta bağdaş kurup oturma pızisyonunda huşu içinde namazın eda edilmesini bekler.
Minareden ezanı okuyup camiye giren hoca bu görüntüden irkilir.
~Aman Rabbim, bu kadının bu saatte camide ne işi var?
Acaba meczup (deli) mu, acaba sarhoş mu?
Bir ara göz ucuyla yine bakarken sanki bu kadının bıyıklarıda mı ne var...!! Hocanın aklı iyicene bir karışmıştır. Uyku mahmurluğu da var ya..!!
Manço, bağdaş kurduğu oturma pozisyonunda başı eğik olduğu için uzun saçları yüzünü tamamen kapatmıştır.
Namaz sonrası durum anlaşılır ve muhabbetle musafahalaşırlar.
Gani gani rahmet olsun.
Cem Karaca.
Annesi Toto Karaca; Tiyatro ve Sinama sanatçısı bir hanımdı. Az biraz deli, az eli maşalı, ama içi dışı sevgi yumağı fıtratta bir kadındı.
Hepte bu tür rollerde oynardı.
Sanırım, Yunanistan kökenli İstanbul Rumlarındandılar.
Cem Karacada..:
1970 kuşağının isyankâr solcu gençlerindendi.
Galiba bu isyankârlığının altında etnik köken ve inanç farklılıkları daha fazla ayrıştırıcı bir faktör olduğu için başkaldırıcılığı bu yüzdendi.
Zaten yetiştiği çevrede başka franksiyonda olgunlaşması imkansız gibiydi.
Hani şu sanatçı Selda Bağcanlarla birlikte 1980 ihtilalinden sonra vatandaşlıktan çıkarılıp sürgüne gönderilmişlerdi uzunca yıllar.
Çok meşhur....
Bize düşen hep kahıırrr..hep kahırrrr...!!
Şarkısı da bu sürgün yılları içindi.
Avrupada iken, bu Cem Karaca; ilim ve irfan sahibi, (galiba Muhammed İkbal'in talabelerinden) veya bu vasıflarda bir zatla tanışır.
Bu zatın engin hoşgörü ve nedensiz, niçinsiz, yani ön koşulsuz insanlara; sanki her bir insan, kâmil bir mertebe sahibi gibiymişçesine dolu dolu hürmet ve sevgisini sunmasından müthiş etkilenir. Çok sıcacık bir dostluk başlar.
Hatta daha sonraları Cem Karaca, bu zat için....
~Evrenin öğretmeni der.
Ve o sosyalist insan, buz gibi eriye eriye bendini yıkan bir çağlayana dönüşür.
Daha vefat edişinin ilk günlerinde, hanımı; kocası Cem Karacanın Ahir ömründe en çok neyi gerçekleştirmek istediği arzusunu açıklamıştı.
Hanımı dedi ki.....
~Ölmeden kısa süre önce şunu çok arzu eder dururdu.
~Öyle bir orkestra kurmak istiyorum ki...Bu Evrendeki bütün insanları bir araya toplayıp, hep birlikte Peygamber Efendimize, devasa bir koro eşliğinde selat-u selam okutmak istiyorum.
Birde "ALLAH YÂR" şarkısı, başta kendi camiâsından ve diğer müslüman görünümlü monşer'ler tarafından çığlık çığlığa eleştirilmişti.
Hani şu Laiklik elden gidiyor ulumaları kabilinden.
Ve özellikle vasiyetlerinden biriside; "sakın ola ki..cenazemde zinhar alkış olmaya..Hep Tekbir ve Tahliller ile."
İşte böyle oluyor Dünyayı tercih edenlerin arasından kendilerini kurtarıp Ukbaya sarılanların encam'ı.
Mübarek olsun inşallah.
***AHİR ÖMÜRLERİMİZ HAYR OLSUN
İki Ünlü Şahsiyetin Ahir Ömürleri
Hani deriz ya...
Bir İnsanın evvelindense Ahiri.
Barış Manço,
Çok popüler, çok candan ve cidden aklı başında, bir ilim insanı tadında şahsiyetti, sanat elçisiydi.
Özellikle çocukları neşe içinde istikbâle hazırlayan bir eğitmendi, öğretmendi.
Domates, biber, patlıcan şarkısıyla sebze ve meyveyi sevdiren;
Arkadaşım eşşek'lede hayvanlara sevgi, muhabbet duymamızı kamçılayan bir deha idi.
Ama, meğerse kendi ruh dünyası yangın yeri gibiymiş. Manen çok aç ve hiçte mutlu,huzurlu değilmiş ki hep arayış içinde..hep açlık çekmektedir ruhu ve manevi bedeni.
Manço, 1990'lı yılların başlarında Erzuruma bir ürünün reklam yüzü olmak için gider. Bir mecliste Mehmed Kırkıncı hocaefendiyle tanışır, çok etkilenir hocaefendinin üslubundan.
Kırkıncı hocaya;
~Hocam, ruhumu ve hemde aklımı ve hemde idrakîmı dolduracak, hiç bir şekilde benim; şöylemiydi, böylemiydi sorularını üretemeyeceğim bir Kuran-ı Kerim tefsiri arıyorum. Bir tavsiyeniz...?
Mehmed Kırkıncı, Mançonun elini tutarak;
~Barış bey, aradığınız o tefsirden bizde var, size yarın hediye edelim inşallah.
Ertesi gün Barış Manço ya Risale-i Nur Külliyatı hediye edilir.
Rahmetli Manço bu Nur Külliyatını okudukça...
~Hamd olsun, manâ bedenimde artık açlıktan kurtuldu, diyerek hoşnutluğunu ifade edermiş.
Yine rahmetli Manço, ömrünün son demlerinde Trakya bölgesine turneye çıkarlar. Tekirdağda; bir camiye sabah namazını eda etmeye gider ve en ön safta bağdaş kurup oturma pızisyonunda huşu içinde namazın eda edilmesini bekler.
Minareden ezanı okuyup camiye giren hoca bu görüntüden irkilir.
~Aman Rabbim, bu kadının bu saatte camide ne işi var?
Acaba meczup (deli) mu, acaba sarhoş mu?
Bir ara göz ucuyla yine bakarken sanki bu kadının bıyıklarıda mı ne var...!! Hocanın aklı iyicene bir karışmıştır. Uyku mahmurluğu da var ya..!!
Manço, bağdaş kurduğu oturma pozisyonunda başı eğik olduğu için uzun saçları yüzünü tamamen kapatmıştır.
Namaz sonrası durum anlaşılır ve muhabbetle musafahalaşırlar.
Gani gani rahmet olsun.
Cem Karaca.
Annesi Toto Karaca; Tiyatro ve Sinama sanatçısı bir hanımdı. Az biraz deli, az eli maşalı, ama içi dışı sevgi yumağı fıtratta bir kadındı.
Hepte bu tür rollerde oynardı.
Sanırım, Yunanistan kökenli İstanbul Rumlarındandılar.
Cem Karacada..:
1970 kuşağının isyankâr solcu gençlerindendi.
Galiba bu isyankârlığının altında etnik köken ve inanç farklılıkları daha fazla ayrıştırıcı bir faktör olduğu için başkaldırıcılığı bu yüzdendi.
Zaten yetiştiği çevrede başka franksiyonda olgunlaşması imkansız gibiydi.
Hani şu sanatçı Selda Bağcanlarla birlikte 1980 ihtilalinden sonra vatandaşlıktan çıkarılıp sürgüne gönderilmişlerdi uzunca yıllar.
Çok meşhur....
Bize düşen hep kahıırrr..hep kahırrrr...!!
Şarkısı da bu sürgün yılları içindi.
Avrupada iken, bu Cem Karaca; ilim ve irfan sahibi, (galiba Muhammed İkbal'in talabelerinden) veya bu vasıflarda bir zatla tanışır.
Bu zatın engin hoşgörü ve nedensiz, niçinsiz, yani ön koşulsuz insanlara; sanki her bir insan, kâmil bir mertebe sahibi gibiymişçesine dolu dolu hürmet ve sevgisini sunmasından müthiş etkilenir. Çok sıcacık bir dostluk başlar.
Hatta daha sonraları Cem Karaca, bu zat için....
~Evrenin öğretmeni der.
Ve o sosyalist insan, buz gibi eriye eriye bendini yıkan bir çağlayana dönüşür.
Daha vefat edişinin ilk günlerinde, hanımı; kocası Cem Karacanın Ahir ömründe en çok neyi gerçekleştirmek istediği arzusunu açıklamıştı.
Hanımı dedi ki.....
~Ölmeden kısa süre önce şunu çok arzu eder dururdu.
~Öyle bir orkestra kurmak istiyorum ki...Bu Evrendeki bütün insanları bir araya toplayıp, hep birlikte Peygamber Efendimize, devasa bir koro eşliğinde selat-u selam okutmak istiyorum.
Birde "ALLAH YÂR" şarkısı, başta kendi camiâsından ve diğer müslüman görünümlü monşer'ler tarafından çığlık çığlığa eleştirilmişti.
Hani şu Laiklik elden gidiyor ulumaları kabilinden.
Ve özellikle vasiyetlerinden biriside; "sakın ola ki..cenazemde zinhar alkış olmaya..Hep Tekbir ve Tahliller ile."
İşte böyle oluyor Dünyayı tercih edenlerin arasından kendilerini kurtarıp Ukbaya sarılanların encam'ı.
Mübarek olsun inşallah.
***AHİR ÖMÜRLERİMİZ HAYR OLSUN
Yorumlar
Yorum Gönder