KUL, ALLAHTAN HAYIRLI AMELLERİMİN KARŞILIĞINDAKİ MÜKAFÂATIMI İSTERİM DİYEMEZ.
AMA FAZLINI ~ LÜTFUNU~ İSTERİM DEMEK HAKKIDIR.

Mükafâat, Hayırlı amellerimizin karşılığı kadar olamaz. Buna biz kulların gücü yetmez.
Bir kul, aldığı her nefesini hayırlı amellere harcasa dahi, bu amellerinin karşılığında mükafâat hak etmiş olamaz.

Amma Rabbimizin fazlını, yani lütfunu, keremini, ikramını isteyebilir, ona talip olabilir.

Cennet ve diğer hediyelere ancak Rabbimizin Fazlı ve keremi ile ulaşmak mümkün olacaktır.

Bunun için dualarda; bu acizliğimi Rabbimize ikrar ederek rahmet, merhamet ve fazlına sığınıyoruz demek lüzum eder.

Allahın en çok hoşnut olduğu kulu;  Rabbinin havl ve kuvvetini ikrar edip,  kendi acizliğini itiraf eden müm'inlerdir.

Dünya yıkılacak diye korkutuyorlar ya..!
Biz o tür haberlere itibar etmemeliyiz.
Bizim vazifemiz, bir kul olarak Rabbimize karşı ödevlerimizi hakkı ile icra ediyor olmak olmalıdır.

Zaten bir insanın vefatı âlemin vefatı mesabesinde olacağına göre; biz, bizim akibetimizi tanzim etmekle meşkul olalım.

Ber'atımızı almanın mücadelesini kazanalım dostlar.


Yorumlar

Popüler Yayınlar