YORGUN TOPRAKLARIMIZ.
Ülkemiz topraklari çok yorgun hakikaten .
Bilirsiniz tarımda tarla mübadele (1 yıl ara ve/veya daha hafif bir ürün ekilerek) usulüyle kullanılmalıdır. Ama bizde bir asıra yakındır miras paylaşım yoluyla araziler bir avuçlara kadar küçüldü. Çiftçi de toprağını dinlendirmeksizin çok kazanç elde edeceği ürünleri ayni tarlaya ekip durdu.
Patates tarımıyla ilgili bir şirkette uzun yıllar çalıştım. Bu durumu bizzat yaşayarak müşahede etmiş birisiyim.
Toprağın fitratinda olan minareler ve diğer faydalilar maalesef yok denecek kadar azaldı. Bu nedenle de topragin fitratinda olması gereken bu faydalilarin yerine bu kimyasallar kullanılmak zorunluluğu hasıl oldu.
Organik denilienlerde de illâ da kimyasal vardır ama oranı çok azdır. Yoksa başka türlü verim almak neredeyse imkânsız gibidir.
İster toprak altı üründe, (patates,soğan,havuç vs.) ister toprak üstü üründe ( üzüm, elma, armut vs.) bu hakikat maalesef hep aynı. Yoksa çiftçi asla verim alamaz. Asla al benili ürün yetiştiremez. Mutlaka zarar eder.
Mesela 2004 yılında Nevşhirin Kaymaklı ve Derinkuyu ilçeleri sınırlarındaki binlerce dönüm arazi patateste görülen Scap ( uyuz-kanser) bu kanser insandaki kanserle ayni ismi taşımasına rağmen insana bulaşıcı olmayan kanser)
Bu hastalıklardan dolayı o bölge 30 yıllık karantinaya alindi. Ben ziraat mühendisi değilim. Bazı bilgilerim eksik olabilir ama genel hatları ile durumumuz bu.
İnanın yılda iki veya üç ürün alınan topraklar hakkı ile tahlilleri yapılsa bir çoğu karantinaya alınacak durumda çıkacaktır.
Sonuç: Tarımsal üretimler için çok Ciddi destekler verilmeli cifticiye ve mutlaka yine fitratina helal getirilmemiş tohum üretim laboratuarları uzay üsleri gibi kurulup kendi saf, temiz tohumlarimiz cogaltilmalidir.
Arazide mübadele kesinlikle çiftçiye maddi destek verilerek yaptırılmalıdır.
Birde, Ülke olarak ta bu anız yakanlara bu huylarindan vaz geçmeyeceklerse cümlemiz beddua etmeliyiz.
Ülkemiz topraklari çok yorgun hakikaten .
Bilirsiniz tarımda tarla mübadele (1 yıl ara ve/veya daha hafif bir ürün ekilerek) usulüyle kullanılmalıdır. Ama bizde bir asıra yakındır miras paylaşım yoluyla araziler bir avuçlara kadar küçüldü. Çiftçi de toprağını dinlendirmeksizin çok kazanç elde edeceği ürünleri ayni tarlaya ekip durdu.
Patates tarımıyla ilgili bir şirkette uzun yıllar çalıştım. Bu durumu bizzat yaşayarak müşahede etmiş birisiyim.
Toprağın fitratinda olan minareler ve diğer faydalilar maalesef yok denecek kadar azaldı. Bu nedenle de topragin fitratinda olması gereken bu faydalilarin yerine bu kimyasallar kullanılmak zorunluluğu hasıl oldu.
Organik denilienlerde de illâ da kimyasal vardır ama oranı çok azdır. Yoksa başka türlü verim almak neredeyse imkânsız gibidir.
İster toprak altı üründe, (patates,soğan,havuç vs.) ister toprak üstü üründe ( üzüm, elma, armut vs.) bu hakikat maalesef hep aynı. Yoksa çiftçi asla verim alamaz. Asla al benili ürün yetiştiremez. Mutlaka zarar eder.
Mesela 2004 yılında Nevşhirin Kaymaklı ve Derinkuyu ilçeleri sınırlarındaki binlerce dönüm arazi patateste görülen Scap ( uyuz-kanser) bu kanser insandaki kanserle ayni ismi taşımasına rağmen insana bulaşıcı olmayan kanser)
Bu hastalıklardan dolayı o bölge 30 yıllık karantinaya alindi. Ben ziraat mühendisi değilim. Bazı bilgilerim eksik olabilir ama genel hatları ile durumumuz bu.
İnanın yılda iki veya üç ürün alınan topraklar hakkı ile tahlilleri yapılsa bir çoğu karantinaya alınacak durumda çıkacaktır.
Sonuç: Tarımsal üretimler için çok Ciddi destekler verilmeli cifticiye ve mutlaka yine fitratina helal getirilmemiş tohum üretim laboratuarları uzay üsleri gibi kurulup kendi saf, temiz tohumlarimiz cogaltilmalidir.
Arazide mübadele kesinlikle çiftçiye maddi destek verilerek yaptırılmalıdır.
Birde, Ülke olarak ta bu anız yakanlara bu huylarindan vaz geçmeyeceklerse cümlemiz beddua etmeliyiz.
Yorumlar
Yorum Gönder