Özel güne özel mesaj.
Bugün Peygamber efendimizin doğum günü
ŞU ÖZEL KANDİL GECELERİNDE, NİYE NEFSİM MENGENEDE SIKAR GİBİ RUHUMA BASKI YAPAR Kİ...?
Bu nasıl bir hal'dir böyle.....!
İNŞALLAH SİZLERDE DE OLMAZ/OLMASIN.
Sözüm ona, kendimce, inziva-i bir hayat yaşamayı taklit etmeye gayret ediyorum.
(İnziva..: Dış dünya ile mümkün oldukça ilgisini keserek, İslami bir hayat için insanın kendi içine kapanması)
Hani, bu; özel kandil geceleri için kendimi öyle çokta dini rütüelleri (din-i termonolojide vazifeleri) ifa etmeye hazırlamam yada nefsimi zorlamam gerekmiyecek bir hayatın içinde yaşıyorum güya.
Derler ya.! Deliye her gün bayram.
O kabil yani.
Tevazudan uzak, ukeleca bu özel hayatımı niye yazdığımı şimdi anlatacağım.
Böyle, ibadet eksenli bir hayatın içinde olmama rağmen (her gün vakit namazlarını kılmak, her gün kuran tilâvet etmek, hatta tembelliğimi aştığımda nafileler ikame etmek vs. vs. gibi)
Bu kandil günlerini öğrendiğim an nefsim bir fevaren eder, beynimde bir şamata koparır ki. hayretler ki ne hayretler.
Vallahi bu iğrenç memnuniyetsizliğimi bazen izale edemem, düşüncelerimden uzaklaştıramam, hatta kendimden (aff buyurun) iğrenirim, utanırım bile.
Yahu bana da ne oluyor?
Ben nasıl bir Müslümanım...?
Kandil gecesine özel (sadece bir gece) TV'yi kapatmak, kahvehaneye gitmemek, melayani yaşamamak niye bu kadar bana zor geliyor da canım çıkıyor, geberiyorum ki...! (Erzurumca)
Ne olur yani! bu gece için özel bir fedakarlık yapıp, farkındalık oluştursam kendim ve aile bireylerim için. (hangi amelimizin Rabbimizin katında hor'a (makbule) geçeceğini bilemeyiz. Mesela bu geceler hürmetine ailece karar verip hiç TV yi açmasak. Kim bilir bu fedekarlığımız bizim necatımız (kurtuluşumuz) olur inşallah. Bu kadar ucuz ve kolay bir eylemimiz, batmanlar ağırlığınca bize manevi kazanım sağlar değil mi?
Buna değmez mi?
Abdest alıp, çoluk çocuk şöyle güle oynaya pür neşe Camiye koşsam, eve dönüp o atmosferi dağıtmadan evimde de biraz daha ibadetler edip öylece o huzurla yatsam...!
Vallahi ve billahi bu yaşım olmuş; kandil geceleri, özel manevi günler geldimi nefsim ciyak ciyak bağırmaya başlar, o gece için abdest alıp, camiye gidip, evde biraz daha ibadet edişlere kadar yakamı bırakmaz.
Hatta o gece uykum bile erkenden geliverir.
Hay sana lanet olsun eyy NEFSİM...!
Bak muhterem ve muhtereme kardeşim; yazdıklarımda bir gram abartı, hilaf yok. Gençlik yıllarımdaki cahilliğim ve hemde şuursuzluğumdan hiçte ders almış gibi değilim...!
Yahu... Aha geldim gidiyorum.. Vallahi gittim gideceğim.. Bu gün.. Yada yarın....!
Aklım, şuurum, idrakim, hafsalam, beynim ve hele hele ruhum...!
Ya sizde mi utanmıyorsunuz..?
Bu kepazeliğiniz niye..?
Bu kandil gecesi olmasa da sen zaten her gün rutin;
Namaz kılıyorsun ya..!
Kur'an okuyorsun ya..!
Onu yapıyorsun, bunu yapıyorsun ya...!
Peki sana ne oluyorda böyle özel bir günü duyduğunda, bildiğinde;
Canın çıkıyor...!
Nefsin civak civak feveran ediyor da kafasına balyozları indirip susturamıyorsun...!
Ve sen; gençliğindeki en futürsuz çağında da böyleydin.. Şimdi de aynısın...!
Kardeşim, anlatmak istediğim tamda bu işte.
Son nefesimize kadar bu; kafir, hain, mel'un, kalleş, acımasız "NEFSİMİZ" yakamızı bırakmayacak.
İtimat edin ki bırakmayacak.
Efendiler efendisinin (sav) duası işte...!
Ey Allahım! Senin rahmetini umuyorum, beni göz açıp kapayıncaya kadar (da olsa) nefsimle başbaşa bırakma.
Halimi tümüyle düzelt, Senden başka ilâh yoktur.
(Ebu Dâvûd, Edeb, 110)
Rabbimizin rahmeti ve bereketi üzerimize olsun inşallah.
Selat ve Selam Rasul-u Zişan Efendimize.
-------------------------------------
Genç kardeşim; günümüzde kullanılmayan ama bizce İslami olan bazı kelimeleri özellikle kullanmaya çalışıyorum. Parantez içinde de günümüz Türkçe karşılığını yazıyorum. Lütfen bu vurgulara geldiğinizde bu kelimeleri daha bir tefekkür ediniz.
Bunları öğrenmenizi çok arzuluyorum. Size çok lazım olacak ilerideki hayatlarınızda.
Birde yazılarda Türkçe imla kurallarına uymaya çok gayret ediyorum. Sizde nerede virgül, noktalı virgül, nokta, ünlem işareti, soru işareti vs. konuluyor onlarıda çok iyi takip edip özümseyiniz lütfen ve lütfen.
Gün olur da imla klavuzlu yazılar, makaleler yazmak durumunda kalabilirsiniz.
En önemliside, sizler; bu edebi, adabı inşallah sizden sonraki nesillere taşıyıcı vazifelilerindensiniz.
Hatta bu imla kurallarında mutlaka hatalarım ve yanlışlarım vardır. Onlarıda bana yazarak ikaz etmenizi çok isterim, çok memnun olurum.
Bugün Peygamber efendimizin doğum günü
ŞU ÖZEL KANDİL GECELERİNDE, NİYE NEFSİM MENGENEDE SIKAR GİBİ RUHUMA BASKI YAPAR Kİ...?
Bu nasıl bir hal'dir böyle.....!
İNŞALLAH SİZLERDE DE OLMAZ/OLMASIN.
Sözüm ona, kendimce, inziva-i bir hayat yaşamayı taklit etmeye gayret ediyorum.
(İnziva..: Dış dünya ile mümkün oldukça ilgisini keserek, İslami bir hayat için insanın kendi içine kapanması)
Hani, bu; özel kandil geceleri için kendimi öyle çokta dini rütüelleri (din-i termonolojide vazifeleri) ifa etmeye hazırlamam yada nefsimi zorlamam gerekmiyecek bir hayatın içinde yaşıyorum güya.
Derler ya.! Deliye her gün bayram.
O kabil yani.
Tevazudan uzak, ukeleca bu özel hayatımı niye yazdığımı şimdi anlatacağım.
Böyle, ibadet eksenli bir hayatın içinde olmama rağmen (her gün vakit namazlarını kılmak, her gün kuran tilâvet etmek, hatta tembelliğimi aştığımda nafileler ikame etmek vs. vs. gibi)
Bu kandil günlerini öğrendiğim an nefsim bir fevaren eder, beynimde bir şamata koparır ki. hayretler ki ne hayretler.
Vallahi bu iğrenç memnuniyetsizliğimi bazen izale edemem, düşüncelerimden uzaklaştıramam, hatta kendimden (aff buyurun) iğrenirim, utanırım bile.
Yahu bana da ne oluyor?
Ben nasıl bir Müslümanım...?
Kandil gecesine özel (sadece bir gece) TV'yi kapatmak, kahvehaneye gitmemek, melayani yaşamamak niye bu kadar bana zor geliyor da canım çıkıyor, geberiyorum ki...! (Erzurumca)
Ne olur yani! bu gece için özel bir fedakarlık yapıp, farkındalık oluştursam kendim ve aile bireylerim için. (hangi amelimizin Rabbimizin katında hor'a (makbule) geçeceğini bilemeyiz. Mesela bu geceler hürmetine ailece karar verip hiç TV yi açmasak. Kim bilir bu fedekarlığımız bizim necatımız (kurtuluşumuz) olur inşallah. Bu kadar ucuz ve kolay bir eylemimiz, batmanlar ağırlığınca bize manevi kazanım sağlar değil mi?
Buna değmez mi?
Abdest alıp, çoluk çocuk şöyle güle oynaya pür neşe Camiye koşsam, eve dönüp o atmosferi dağıtmadan evimde de biraz daha ibadetler edip öylece o huzurla yatsam...!
Vallahi ve billahi bu yaşım olmuş; kandil geceleri, özel manevi günler geldimi nefsim ciyak ciyak bağırmaya başlar, o gece için abdest alıp, camiye gidip, evde biraz daha ibadet edişlere kadar yakamı bırakmaz.
Hatta o gece uykum bile erkenden geliverir.
Hay sana lanet olsun eyy NEFSİM...!
Bak muhterem ve muhtereme kardeşim; yazdıklarımda bir gram abartı, hilaf yok. Gençlik yıllarımdaki cahilliğim ve hemde şuursuzluğumdan hiçte ders almış gibi değilim...!
Yahu... Aha geldim gidiyorum.. Vallahi gittim gideceğim.. Bu gün.. Yada yarın....!
Aklım, şuurum, idrakim, hafsalam, beynim ve hele hele ruhum...!
Ya sizde mi utanmıyorsunuz..?
Bu kepazeliğiniz niye..?
Bu kandil gecesi olmasa da sen zaten her gün rutin;
Namaz kılıyorsun ya..!
Kur'an okuyorsun ya..!
Onu yapıyorsun, bunu yapıyorsun ya...!
Peki sana ne oluyorda böyle özel bir günü duyduğunda, bildiğinde;
Canın çıkıyor...!
Nefsin civak civak feveran ediyor da kafasına balyozları indirip susturamıyorsun...!
Ve sen; gençliğindeki en futürsuz çağında da böyleydin.. Şimdi de aynısın...!
Kardeşim, anlatmak istediğim tamda bu işte.
Son nefesimize kadar bu; kafir, hain, mel'un, kalleş, acımasız "NEFSİMİZ" yakamızı bırakmayacak.
İtimat edin ki bırakmayacak.
Efendiler efendisinin (sav) duası işte...!
Ey Allahım! Senin rahmetini umuyorum, beni göz açıp kapayıncaya kadar (da olsa) nefsimle başbaşa bırakma.
Halimi tümüyle düzelt, Senden başka ilâh yoktur.
(Ebu Dâvûd, Edeb, 110)
Rabbimizin rahmeti ve bereketi üzerimize olsun inşallah.
Selat ve Selam Rasul-u Zişan Efendimize.
-------------------------------------
Genç kardeşim; günümüzde kullanılmayan ama bizce İslami olan bazı kelimeleri özellikle kullanmaya çalışıyorum. Parantez içinde de günümüz Türkçe karşılığını yazıyorum. Lütfen bu vurgulara geldiğinizde bu kelimeleri daha bir tefekkür ediniz.
Bunları öğrenmenizi çok arzuluyorum. Size çok lazım olacak ilerideki hayatlarınızda.
Birde yazılarda Türkçe imla kurallarına uymaya çok gayret ediyorum. Sizde nerede virgül, noktalı virgül, nokta, ünlem işareti, soru işareti vs. konuluyor onlarıda çok iyi takip edip özümseyiniz lütfen ve lütfen.
Gün olur da imla klavuzlu yazılar, makaleler yazmak durumunda kalabilirsiniz.
En önemliside, sizler; bu edebi, adabı inşallah sizden sonraki nesillere taşıyıcı vazifelilerindensiniz.
Hatta bu imla kurallarında mutlaka hatalarım ve yanlışlarım vardır. Onlarıda bana yazarak ikaz etmenizi çok isterim, çok memnun olurum.
Yorumlar
Yorum Gönder