MUTLULUĞUN SONA ERMESİ MUTSUZLUK OLDUĞU GİBİ,
MUTSUZLUĞUN SONA ERMESİ DE MUTLULUKTUR.
Elemin zevâli (sona ermesi) lezzet olduğu gibi, lezzetin de zevâli (sona ermesi) elemdir.
Biz insanoğulları nede sabırsız yaratıklarız. İllâki istedik mi en mükemmelini isteriz. Hani şöyle orta yola razı olmak bizi çoğu zaman "MUTLU" etmez.
O oldu öbürüsü de olsun. Öbürüsüde oldu daha daha öbürüsü.....!
Bitmez ki...!
Bütün bu olsunların içinde tek bir tanesi varki işte onda "Sınır Tanımaz" olmak lazım, O' nu istemekte, arzu etmekte az-a razı olmamak lazım.
Ondan gayrisi zeval buluculardan.
İnsanın ağzını acılaştırıcılardan.
Makberinde yalnız bırakıcı sahtecilerden.
Kandırıcılardan, aldatıcılardan, nankörlerden.
"Makam, Mansıb; İpek halılı Sırma köşkler"
Biliyormusun dostum? Yada bilesin dostum! kuru soğanı yemekle, etli yahniyi yemek arasındaki tek ayrıcalıklı fark; 3-5 saniyelik lezzet duyusu, hissi. Deriz ya çok lezzetli.
Hepsi bu.....!
Bundan daha fazladır demekte ısrarcı isen, işte o da elem verici aldatıcılarından, sahtekar kandırıcılarından. Nefsi doymazlığımızdan.
Mideye gönderileni bir düşün hele...!
Doygunluk ölçün, yada kapasiten gramajdan ibaret değil mi?
Kaç gram yedikten sonra doydum demektesin?
150-250 yada 350 gram mı?
Bak! daha işin başında kuru soğan, yada et yahnisi mi yedin sorulmaz oldu.
Kaç gram yedin, yiyebildin..?
Ahh be kardeşim! en başta benim; katil, nankör ve cani nefsimi...!
Doyuramadım, doymadı, doymaz ki....!
Tek ve mutlak çaremiz bu "Sınırsız Vahdet" hakikatine sımsıkı sarılmakla mümkün olacak.
Doyumsuzluğumuzu ve doygunluğumuzu zirvelerde buluşturacak tek varlık...!
Mutlak hakikat....!
Allah’a dayan, sa’ye sarıl hikmete râm ol;
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.
(Allaha güven, çalış gayret et, takdirine rıza göster. Benim bildiğim doğru yol budur.
Bilmiyorum başka bir doğru yol.)
Mehmet Akif Ersoy
Tevfik ve İnayet Rabbimizden.
Salat ve selam Rasulü zişan efendimize.
Allahummesalli ala Muhammedin ve alâ ali Muhammed.
MUTSUZLUĞUN SONA ERMESİ DE MUTLULUKTUR.
Elemin zevâli (sona ermesi) lezzet olduğu gibi, lezzetin de zevâli (sona ermesi) elemdir.
Biz insanoğulları nede sabırsız yaratıklarız. İllâki istedik mi en mükemmelini isteriz. Hani şöyle orta yola razı olmak bizi çoğu zaman "MUTLU" etmez.
O oldu öbürüsü de olsun. Öbürüsüde oldu daha daha öbürüsü.....!
Bitmez ki...!
Bütün bu olsunların içinde tek bir tanesi varki işte onda "Sınır Tanımaz" olmak lazım, O' nu istemekte, arzu etmekte az-a razı olmamak lazım.
Ondan gayrisi zeval buluculardan.
İnsanın ağzını acılaştırıcılardan.
Makberinde yalnız bırakıcı sahtecilerden.
Kandırıcılardan, aldatıcılardan, nankörlerden.
"Makam, Mansıb; İpek halılı Sırma köşkler"
Biliyormusun dostum? Yada bilesin dostum! kuru soğanı yemekle, etli yahniyi yemek arasındaki tek ayrıcalıklı fark; 3-5 saniyelik lezzet duyusu, hissi. Deriz ya çok lezzetli.
Hepsi bu.....!
Bundan daha fazladır demekte ısrarcı isen, işte o da elem verici aldatıcılarından, sahtekar kandırıcılarından. Nefsi doymazlığımızdan.
Mideye gönderileni bir düşün hele...!
Doygunluk ölçün, yada kapasiten gramajdan ibaret değil mi?
Kaç gram yedikten sonra doydum demektesin?
150-250 yada 350 gram mı?
Bak! daha işin başında kuru soğan, yada et yahnisi mi yedin sorulmaz oldu.
Kaç gram yedin, yiyebildin..?
Ahh be kardeşim! en başta benim; katil, nankör ve cani nefsimi...!
Doyuramadım, doymadı, doymaz ki....!
Tek ve mutlak çaremiz bu "Sınırsız Vahdet" hakikatine sımsıkı sarılmakla mümkün olacak.
Doyumsuzluğumuzu ve doygunluğumuzu zirvelerde buluşturacak tek varlık...!
Mutlak hakikat....!
Allah’a dayan, sa’ye sarıl hikmete râm ol;
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.
(Allaha güven, çalış gayret et, takdirine rıza göster. Benim bildiğim doğru yol budur.
Bilmiyorum başka bir doğru yol.)
Mehmet Akif Ersoy
Tevfik ve İnayet Rabbimizden.
Salat ve selam Rasulü zişan efendimize.
Allahummesalli ala Muhammedin ve alâ ali Muhammed.
Yorumlar
Yorum Gönder