KADIKÖY ANADOLU LİSESİ YENİ EĞİTİM YILINDA ARKADAŞLARINA KONFETİ ATAR GİBİ YÜZLERCE SİMİTİ ÖNLERİNDEN GEÇEN ARKADAŞLARININ ÜZERİNE ATARAK YENİ DÖNEMLERİNİN AÇILIŞINI YAPMIŞLAR.
https://www.ahaber.com.tr/video/yasam-videolari/buyuk-rezillik-kadikoy-anadolu-lisesinde-simit-atma-goruntuleri-tepki-cekti
Haberi okuduğumda, bu okulla ilgili hatıralarım geldi aklıma. Bir kez daha inandım ki bu okulun cidden mayası bozukmuş.
2001 Yılında küçük oğlum (şimdi 33 yaşında) orta son sınıfta iyi bir liseye girmek için kendi gayretleriyle çok samimi ve disiplinli sadece evde çalışarak (dershaneye gönderecek kadar zengin değildi babası) bu Kadıköy Anadolu Lisesini iyi bir puanla kazandı. Götürdüm kayıt ettirmeye vay anam vay. Cebimde Allah bilir ya yüz yada en fazla ikiyüz liram var. Kayıt kuyruğunda beklerken her şeyi öğrendik. Kayıt bürosunun içindeki odada ayrıca küçük bir oda daha varmış.
"" İKNA ODASI"" Girip çıkana dışarıdaki bizler sen kaç dolar verdin... sen kaç... Sen... Oho işimiz var hemde ne var.
Sıra bana geldi evrakları verdim, beni o küçük odaya buyur ettiler. İş uzun, iki tane fosilleşmiş allı pullu bayan okul ihtiyar heyetindenlermiş. Süslü püslü sözlerle anlatmaya başladıkları ki insanın onlara acımaktan içi geçer yani. Biraz durun hele bayanlar dedim, ne siz kendinizi yorun nede ben karşınızda ezilip büzüleyim. Dinleyin beni hele. Ben 3 çocuğunuda okutmaya çalışan işçi bir babayım, bu çocuğum dershanesiz bu okulu kazanmayı başardı. Sizin en alt miktarlarda isteyeceğiniz dolarların tamamını belki bir seferde cebime koymamışımdır herhal. Şimdi benim bir dolar dahi vermeye hem niyetim yok, hemde gücüm yok. Hani sizinde bana o zaman çocuğunu bizde kayıt edemeyiz demenizi sabırsızlıkla bekliyorum dedim çok kararlı ve hırslı. Benim evladım bu okulu alnının teriyle kazansın sizde bize mani oluruz ha..! diyerek sopa gösterin bakalım. İşi uzatmayayım çok kararlı oldu gibi göründüler, falan görevliyi çağırdılar, müdüre git dediler, hiç bir yere gitmedim. Ben Anadolu çocuğuyum, bize neyi nasıl öğrettiler dinleyin dedim.
Bana dediki ağam.. ; bak oğlum, hak yemek ve haksızlık etmek ne kadar şetefsizlikse, hakkını yiyenlere susman, hakkını savunmaman da okadar korkaklık o kadar yüreksizliktir.
Onun için hiç debelenmeyin. Bir kuruş vermem, sizde benim kaydımı yaptırtmayacak memur bulamazsınız.
Allahın izniyle bulamadılar da.
"HANİ ZORLA BAĞIŞ YOK" diyenlere gelsin.
Ve fazla değil çocuk bu okulda 3 ay okuyabildi. (Tokun açtan ne haberi olacak. Yahu ben bu çocuğu hergün Pendikten Kadıköye gönderecek otobüs ve simit parasını vermekte zorlanıyorum)
Üç ay sonra benim tayinim Nevşehire çıktı da evladımız bu çirkef yuvasından ahlaken kurtuldu çok şükür. Niye çirkef yuvası dedim..! İşte buyurun okuyun. Yıl 2001.
Yıl 2001 Şubat ayıydı galiba. Oğlanın tayinini aldırmak için okula gittim, işlemleri yaptırsam mı yoksa çocuğu burada bıraksam mı ikilemindeyim. Hani çok zor kazandığı bir okul ya sözüm ona kıyamıyoruz. Bu kararsızlıkla oğlanla ne yapalım diye düşünürken yaşlıca bir bayan öğretmeni gördüm halinden ağır bir duruşa sahipti. Allah ondan razı olsun. Yaklaşıp müsaade isteyerek anlattım durumu, dinledi ve aynen şunu dedi. Bak kardeşim, biz öğrencilere iyi öğretim sağlıyoruz ama asla eğitemiyoruz (ahlaken). Al evladını götür gözünün önünden ayırma. Halen daha aklıma geldikçe bu hanımefendiyi hayırlarla yad ederim.
Ben nakil işlemlerini yaptırdığım belki en fazla bir saatlik o okulda gördüklerimden en canımı acıtanlar neler oldu?
İki olaydada öğrenciler ortaokulluydular.
Bir öğrenci, merdivenleri çıkmakta olan bir bayan öğretmene nasıl seslendi?
-Hoca, hoca Bi baksana (hocam demiyor)
Bayan hoca durdu, merdivenlerden iki basamak indi öğrencinin önünde durdu. Bu gördüklerim doğrumuydu acaba diye bön bön baktım sadece.
Tenefüse denk geldim, okul bahçesinde benim çocuğu bekliyorum, elli santimlik bir duvar üstünde oturan iki öğrenciden erkek olanı kızı kendine çekerek yanağından öptü. Kuytu bir yer değildi oturdukları yer.
Taa o zamandan, bu okuldan çocuğumu alacak yeni bir hayatı bizim için yaratan Rabbime çokça şükredip seneda bulunmuştum.
Aradan 18 yıl geçti, şimdi bu ve benzeri ahlaksızlıkların modernlik diye yaşandığı okullarda kim erdemli bir gençlik yetişir diye umuyorsa....!
Lütfen kendimizi kandırmayalım.
Ayaklar altında çiğnenen simitleri atanlar asla bu vatanı hak etmiş olmayacaklar ama biz ne yapalıyoruz kiii...!
BÜTÜN ACZİYETİMİZLE SANA İLTİCA EDİYORUZ ALLAHIM..!
MEHMEDCİĞİN VATANINI YİNE MEHMEDCİKLERE MÜYESSER ET. Amin.
https://www.ahaber.com.tr/video/yasam-videolari/buyuk-rezillik-kadikoy-anadolu-lisesinde-simit-atma-goruntuleri-tepki-cekti
Haberi okuduğumda, bu okulla ilgili hatıralarım geldi aklıma. Bir kez daha inandım ki bu okulun cidden mayası bozukmuş.
2001 Yılında küçük oğlum (şimdi 33 yaşında) orta son sınıfta iyi bir liseye girmek için kendi gayretleriyle çok samimi ve disiplinli sadece evde çalışarak (dershaneye gönderecek kadar zengin değildi babası) bu Kadıköy Anadolu Lisesini iyi bir puanla kazandı. Götürdüm kayıt ettirmeye vay anam vay. Cebimde Allah bilir ya yüz yada en fazla ikiyüz liram var. Kayıt kuyruğunda beklerken her şeyi öğrendik. Kayıt bürosunun içindeki odada ayrıca küçük bir oda daha varmış.
"" İKNA ODASI"" Girip çıkana dışarıdaki bizler sen kaç dolar verdin... sen kaç... Sen... Oho işimiz var hemde ne var.
Sıra bana geldi evrakları verdim, beni o küçük odaya buyur ettiler. İş uzun, iki tane fosilleşmiş allı pullu bayan okul ihtiyar heyetindenlermiş. Süslü püslü sözlerle anlatmaya başladıkları ki insanın onlara acımaktan içi geçer yani. Biraz durun hele bayanlar dedim, ne siz kendinizi yorun nede ben karşınızda ezilip büzüleyim. Dinleyin beni hele. Ben 3 çocuğunuda okutmaya çalışan işçi bir babayım, bu çocuğum dershanesiz bu okulu kazanmayı başardı. Sizin en alt miktarlarda isteyeceğiniz dolarların tamamını belki bir seferde cebime koymamışımdır herhal. Şimdi benim bir dolar dahi vermeye hem niyetim yok, hemde gücüm yok. Hani sizinde bana o zaman çocuğunu bizde kayıt edemeyiz demenizi sabırsızlıkla bekliyorum dedim çok kararlı ve hırslı. Benim evladım bu okulu alnının teriyle kazansın sizde bize mani oluruz ha..! diyerek sopa gösterin bakalım. İşi uzatmayayım çok kararlı oldu gibi göründüler, falan görevliyi çağırdılar, müdüre git dediler, hiç bir yere gitmedim. Ben Anadolu çocuğuyum, bize neyi nasıl öğrettiler dinleyin dedim.
Bana dediki ağam.. ; bak oğlum, hak yemek ve haksızlık etmek ne kadar şetefsizlikse, hakkını yiyenlere susman, hakkını savunmaman da okadar korkaklık o kadar yüreksizliktir.
Onun için hiç debelenmeyin. Bir kuruş vermem, sizde benim kaydımı yaptırtmayacak memur bulamazsınız.
Allahın izniyle bulamadılar da.
"HANİ ZORLA BAĞIŞ YOK" diyenlere gelsin.
Ve fazla değil çocuk bu okulda 3 ay okuyabildi. (Tokun açtan ne haberi olacak. Yahu ben bu çocuğu hergün Pendikten Kadıköye gönderecek otobüs ve simit parasını vermekte zorlanıyorum)
Üç ay sonra benim tayinim Nevşehire çıktı da evladımız bu çirkef yuvasından ahlaken kurtuldu çok şükür. Niye çirkef yuvası dedim..! İşte buyurun okuyun. Yıl 2001.
Yıl 2001 Şubat ayıydı galiba. Oğlanın tayinini aldırmak için okula gittim, işlemleri yaptırsam mı yoksa çocuğu burada bıraksam mı ikilemindeyim. Hani çok zor kazandığı bir okul ya sözüm ona kıyamıyoruz. Bu kararsızlıkla oğlanla ne yapalım diye düşünürken yaşlıca bir bayan öğretmeni gördüm halinden ağır bir duruşa sahipti. Allah ondan razı olsun. Yaklaşıp müsaade isteyerek anlattım durumu, dinledi ve aynen şunu dedi. Bak kardeşim, biz öğrencilere iyi öğretim sağlıyoruz ama asla eğitemiyoruz (ahlaken). Al evladını götür gözünün önünden ayırma. Halen daha aklıma geldikçe bu hanımefendiyi hayırlarla yad ederim.
Ben nakil işlemlerini yaptırdığım belki en fazla bir saatlik o okulda gördüklerimden en canımı acıtanlar neler oldu?
İki olaydada öğrenciler ortaokulluydular.
Bir öğrenci, merdivenleri çıkmakta olan bir bayan öğretmene nasıl seslendi?
-Hoca, hoca Bi baksana (hocam demiyor)
Bayan hoca durdu, merdivenlerden iki basamak indi öğrencinin önünde durdu. Bu gördüklerim doğrumuydu acaba diye bön bön baktım sadece.
Tenefüse denk geldim, okul bahçesinde benim çocuğu bekliyorum, elli santimlik bir duvar üstünde oturan iki öğrenciden erkek olanı kızı kendine çekerek yanağından öptü. Kuytu bir yer değildi oturdukları yer.
Taa o zamandan, bu okuldan çocuğumu alacak yeni bir hayatı bizim için yaratan Rabbime çokça şükredip seneda bulunmuştum.
Aradan 18 yıl geçti, şimdi bu ve benzeri ahlaksızlıkların modernlik diye yaşandığı okullarda kim erdemli bir gençlik yetişir diye umuyorsa....!
Lütfen kendimizi kandırmayalım.
Ayaklar altında çiğnenen simitleri atanlar asla bu vatanı hak etmiş olmayacaklar ama biz ne yapalıyoruz kiii...!
BÜTÜN ACZİYETİMİZLE SANA İLTİCA EDİYORUZ ALLAHIM..!
MEHMEDCİĞİN VATANINI YİNE MEHMEDCİKLERE MÜYESSER ET. Amin.
Yorumlar
Yorum Gönder