RABBİNİ UNUTARAK İŞ YAPANLARIN HÜSRANLA BİTEN HAZİN HİKAYELERİ.
Geçende bir programda; "bu işin İnşallahı, Maşallahı yok" olacak dedimse olacak dedi küstah mahluk bir insan.
Zavallı biz insanlar bazen işte böyle kudretli sanırız kendimizi. Boyumuzu aşan küstahlıklar yapar, ondan sonrada çivak çivak bağırır dururuz. Bu zavallı adamın bu işin inşallahı, Maşallahı yok dediğini duyduğumda 3 ayrı tanıdığım insanın bu zavallı insan benzeri haddi aşarak yaptıkları ve söylediklerinden ötürü yaşadıkları hüzün dolu bitişleri aklıma geliverdi.
1.ci Tanıdığım: 1990 lu yıllarda ticaret yapardım. Ta o yıllardan tanırdım bu arkadaşı. Ben ticateti bıraktım ama O hep ticaretle iştigal etti. En son 2006 lı yıllarda gıdadan tekstile yöneldi. İşleri zahiren bir harikaydı. Çok zengin oldu. Teferruatını geçiyorum. İlişkimiz devam ediyordu. Ben çalıştığım şirketin Nevşehir depetmanına atandım, orada çalışıyorum. Bir gün beni aradı, yeni işime hayırlı olsun dedi ve sordu bana; maaşın çok arttı mı? Ne kadar oldu dedi. Çok samimiydik, böyle özelimizi falan konuşurduk. Bende işte şu kadar arttı, iyiki İstanbuldan Nevşehire tayin teklifini kabul etmişim. Çok şükür madden çok rahatladım dedim. O da bana; "sen ne diyorsun ya ben değil o maaşa 20 milyara bile gelip o küçük şehirlerde çalışmam" imasında bulundu.
Sanki o sözü duyar duymaz içimden bir şeyler koptu, adeta titredim. Niye bu adam bu kadar iddialı konuştu diyede düşündüm inanın ki.
Hani cahil zenginin manen alt yapısı yeterli değilse küstahlaşırmış ya..!!!
Vee çok geçmeden de malesef öyle oldu.
Şu bahane, bu bahane derken o arkadaşım fazla değil bir senede allak bullak oldu. Evliliği bile bitti, 3 yetişkin çocukla ayrıldı hanımı.
Bir gün beni aradı, "İsmail, bir bardak çay param bile kalmadı cebimde; ya bana biraz para gönderebilirmisin?
Gönderdik. Daha sonra ehliyetini TIR kullanma sınıfına çıkarmak için para istedi falan elimden geldiğince destek olmaya çalıştık. TIR işinide almayı başaramadı.
Şimdi de yalnız başına kirada kendince çamaşır suyu üretip onu satmakla uğraşıp duruyor.
2006 da piyasaya galiba 200 milyardan fazla borcum var demişti. Ve o arkadaşımın sonunu getiren sanki bana göre maaşımı beğenmeyip haddi aşan küstahça konuşması oldu. Birde çalışanların hakları..!
Aklıma geldikçe hep böyle düşünürüm.
2.ci Tanıdığım.. : Benden 4 yaş küçük bir yeğenim var, 7-8 yıl önce çok samimi olduğu bir arkadaşıyla dünyaca çok ünlü şu LCW (Elsiwaykiki) çocuk markasından çok çok kaliteli ve ünlü bir markanın Doğu Anadolu bayiliğini almak için İstanbulda haftalarca uğraştılar, hatta o markanın fabrikasının önünde adeta sırayla nöbet tuttular. Ara ara kendileriyle görüşür, son durum nedir diye sorardım. Bir gün yeğenimin ortağı o kadar kendini kaptırdı ki..! ya İsmail abi sen ne diyorsun yeterki bu bayiliği alalımda benimde evim, arabam gitsin, zerre gözümde yok dedi. Yüreğim bir cız'da burada yaşadı.
Allahım! Ben falanca işi çok istiyorum ama hakkımdan hayırlısı ise nasip et demek aklına bile gelmedi.
Hele inşallah demek hiç aklına gelmedi.
(Bende bu arkadaş gibi kim bilir kaç defa az çok bu şekil cahillikler yapmışımdır.)
Biz aciz ve cahil kulların bazen bu haddi aşmalarımız sanırım gayretullaha dokunacak seviyelere kadar çıkmış oluyor ki bazılarının sonu çok hazin oluyor.
Yeğenlerimin işleri kuruldu, ilk başlarda muhteşem bir çıkış yaptılar vee fazla değil bir yıl sonra bu ünlü firmanın aslında iflas ettiğini ve bu iflastan belki kurtuluruz diye piyasadan saklayarak bu ünlü markanın marka isimlerini yem olarak kullandıkları anlaşıldı. Malesef olanlar zaten o zamana kadar olmuş, bizimkiler hem iflas etmiş hemde iki arkadaşın ilişkileri tuzla buz olmuştu. Çok zarar ettiler. Hele yeğenim.
3.cü Tanıdığım.. : Bu kardeşimizde çok gayretli birisiydi. Tam da dişiyle tırnağıyla kazanmıştı her şeyini.
Bir gün imalat atölyesinde gittim, Maşallahı vardı, işleri çok çok yoğundu.
O çalışıyor bende karşısında dikilmiş sohbet ediyordum. Bir ara yaptığı işte bir malzemeyi kullanması gerekirken kullanmadan bir sonraki işleme geçti, buda benim dikkatimi çekti de sordum. Neden falanca malzemeyi kullanmadın bak o çok doğru olmadı dedim. O dostum da bana; ya işler çok yoğun oldumu o malzemeyle uğraşmıyorum erken bitsin diye böyle yapıyorum, boşver gitsin dedi.
Oy anamm..!!
Yüreğim bir defa daha cızz etti ve hatta vallahi içim titredi.
Bu arkadaşımında akibeti hüsran oldu. Kaç yıl geçti halen daha borçlarından kurtulmaya çalışıyor.
Biz sadece kul-uz....!!!!  Aciz-iz....!!!
Haddimizi hiç bir zaman aşmamalıyız.
Tevfik ve İnayet Rabbimizden.
Salat ve Selam Rasul-u Zişan Efendimize.

Yorumlar

Popüler Yayınlar