Eski Diyanet İşleri Başkanından bir itiraf.....!
Ali Bardakoğlu, şu an yaşadığımız dinin islamla, müslümanlıkla alakası yoktur.
MÜSLÜMANLAR ŞEYH veya SİYASİ LİDERLERE TAPAN PUT PEREST OLDULAR..............
https://www.instagram.com/p/CT1fCIxIMgH/?utm_medium=copy_link. (instagramdaki haberin ilgili linki)
(Şu şeyhlik durumuna az biraz itirazım var. Bunu bütünü için genellemek haksızlık olur. Evet şeyhleri müridlerine haddi aşıcı şekilde pazarlayan tarikatlar var bu doğru. Ama bunu yapmayanlarda var. Mesela istanbul çarşamba cemaatinin direkt Mahmud efendisine bağlı olanlar. Cübbeli Ahmedsiz yani.
Mesela yine Mehmed Zait Kotku efendinin iskender paşa cemaatinin şimdiki şeyhlerinden öncesini yaşayanlar, ve yine
Erzurum da Alvarlı Muhammed Lütfi Efem ve kardeşi efsemceli Vehbi efem bağlıları, sanamerli Ahmed baba bağlıları gibi.)
Aman Rabbimiz..!! Hayır ya da şerli hayatlarımız dönüp dolaşıp yine o boğazımızdan geçecek lokmalarda kilitleniyor.
Her türlü sonucu bu lokmaların DNA sına kodlamış Rabbimiz.
İki yol tercih hakkımız var, yuttuğun lokma helal ise...; en ekmel bir insan olarak melekleri dahi geçerek âlâ-i illi-ine çıkacaksın, ya da gelsinde nasıl ve nereden gelirse gelsin lokmalarını yutarak hayvanlardan bile düşük esfel-i sâfilinin gayya kuyusuna yuvarlanacaksın. Ya da... Haram lokmalardan sakınmaya niyyet edip, nâdim'i pişman olarak nasuhhh bir tövbe ile bu çirkeflikten kurtulacak salaha ulaşacaksın.
Tevafuk oldu, dün helal lokmanın ehemmiyetinden bahsettiydik. Bu helal lokma insanoğlunun hamur mayasıdır. Mayanın kullanım tarihi geçip özelliğini kaybetmişse, o bir parça maya belki kendi ağırlığının on yada yüz katı bir hamuru zay'i eder, yapacağınız hamur işi beş paralık oluverir, utanırsınız birilerine ikram etmeye.
Helal lokma maya gibidir. Mayanız saf ve temiz ve kullanımı yüz ağartıcısıysa değmeyin o baht-lı insanın keyfine.
Böylelerinin gerçek anlamda tuzu kuru demektir.
Amma mayası bozuk ise.... Asıl kıyamet tamda bu insan için daha yaşadığı bu dünyasında kopmaya başlamış demektir.
Yolunu şaşırmış yorgun mermi gibi rast gele döner durur. Hafif bir rüzgar yeli dahi değse yüzüne hemen yönünü değiştiriverir.
Bilemez asli gayesini, gerçek hedefini. Şamar oğlanı gibidir, gelen vurur, giden vurur. Paçavra bir bez gibi ayaklar altında çiğnenir ha çiğnenir.
İşin en başı, yani maya bunun için ölümcül acildir, ölümcül elzemdir.
Alt yapın ya yarım yamalakken başlarsın hayata, yada pamuk ipliği kadar zayıf bir kuvvetsizlikte iken.
Haram lokma, haram zâde nesepler demektir.
Bellerini doğrultamazlar asla.... Tâ kiiii.. Lokması helale dönene kadar. Hahh işte o zaman başlarlar küheylanlar gibi şahlanmaya.
Yoksa... Ömrü billâh kula da kul olur, kendinden az biraz güçlü gördüğü her kudrete tapıcı da olur, zelil de, rezil de olur.
Geçen gün, Cumhurbaşkanı sözüm ona halkının arasına katılmış, onun videosunu izledim. O ne ihtişam...! Aboooo o ne kadar göz kamaştıran konvoy, acaip ve müthiş ve görkemli jipler hemde bir cadde uzunluğunda......!
İşte karun ve firavun ve nemrut ve bilmem hangi Allahın belaları da aynı böyleymiş. Halkının nazarında ulaşılmaz, yenilmez, bileği bükülmez, yanında, yakınında nefes bile alınmaz kadar heybetli görünürlermiş. Tapınmanın ilk basamaklarıdır bunlar.
Benim canım efendim, roma ve pers imparatorluklarını dize getiren kahramanım Hz. Ömer'im ise tek deveyi, uzun bir yolculukta yardımcısıyla dönüşümlü kullanmış.
Ne dersiniz gardaşlarım...! Bu kadar pespâye, çingene ve bohemce bir hayat için haram lokmaya razı olmaya değer mi?
İstemezmisin ya Ömer..! Dünya onların olsun, ahirette bizim.
Hay kurban olduğum peygamberim, efendim, şerefli cananım.
Yorumlar
Yorum Gönder