BU GAVUR DİNİNDEN VAZ GEÇ EVLADIM.
Hıristiyan olan Kayınvalide, Müslüman olan Damadına ne olur gel bu "GAVUR" Dininden vaz geç diye adeta yalvarıyormuş...!!!
Nevşehirde tanıdım bu arkadaşımı, 2003'lü yıllarda. Sonradan çok sevdik birbirimizi. Çok seviyeli ve bir o kadarda uhuvvetli bir dostluk ve arkadaşlığımız oldu. Çok sevilen bir Esnaftı. Hemen hemen neredeyse elektrik, elektronik, züccaciye dalında binbir çeşit mağazası gibiydi ticarethanesi.
-Mustafa abi şu küçük TV kaç para?
-150 lira.
-Tamam abi aldım bunu, sonra görüşürüz.
-Tamam, tamam haydi Allaha emanet.
Onun satışı ile benim alışım bundan ibaretti.
O aldığımı; kaç hafta yada kaç ay sonra ödemeye gittiğimde
-Al şu parayı..!!
-Ne parası bu?
-Falanca yı almıştım ya!
-Ya öylemi! (Mustafa abi aldığım ürünü unutmuş bile)
Ödememde böyle olurdu.
(Bu satış tarzı, çok güvendiklerineydi.)
Çok aziz ve ahlaklı ve muhterem bir zattı. Tadına doyamamıştım onunla olan dostluğumuzun. Rabbim selametlik versin.
Bunları Mustafa abiyi az biraz tanıtayım diye anlattım ki şimdi asıl anlatacaklarım için gerekli olacak.
Bu Mustafa abi, Moldovyaya bir vesile gitmiş, ırkı Türk ama dini hıristiyan olan bir hanımla tanışmış ve nihayet evlenmeye karar vermişler.
(Ben onu tanıdığımda o tarihlerde çok tatlı bir kız çocukları vardı ve hanımıda müslüman olmuştu elhamdülillah.)
Moldovyada da nişanlısının ailesi ilede bir müddet yaşamış. Kayınvalidesi Mustafa abiyi çok ama çok sevmiş. Zaten çok yüksek seviyeli ve düzgün ahlaklı birisiydi Mustafa abi.
Damadına hep dermiş ki;
-Evladım Mustafa, seni çok sevdim, ama bir o kadarda üzülüyorum senin için.
-Madam Elvira hayırdır neden benim için üzülüyorsunuz bu kadar ki?
-Evladım, çok ahlaklı tam istediğim gibi bir beyefendisin ama..!
-Teşekkür ederim Madam.
-Ama şuna çok üzülüyorum ki yanlış bir din seçmişsin, buna çok üzülüyorum.
-Ama Madam asıl siz...???
-Ah oğlum sana rica edip yalvarıyorum, gel bu "GAVUR" dininden vaz geç. Sende bizim gibi hakikate uyan, Hıristiyan ol. İsa adına yemin ederim ki senin bu yanlış dinde olman sebebiyle cehennem ateşinde yanacağını düşündükçe çok kahroluyorum.
-Ama Madam Elvira.. Hayır.. Hayır.. Siz aslında...!
Devamını Mustafa abi şöyle bitirdi. Kayınvalidem o kadar dinine sadık ve inancını ihlasla yaşıyordu ki, hep düşünüyordum bu kadıncağız Müslüman olsa ve aynı ihlasla İslamiyeti de böyle yaşasa Vallahi Hz. Rabiatül Adeviyye nin ardı sıra bir makamı elde edebilir. Bu kadıncağız inancında o kadar ileri bir seviyede idiki çevresi müthiş bir saygı ve hürmet ve tazimde bulunurlardı. Eşim/kızı da demişti ki; annem kiliseden içeri girdimi papazların elleri ayakları karışırdı, Madam Elviranın hoşnut olmayacağı bir yanlışı yaparız diye.
Şimdi bütün bunlardan almamız geteken dersler var...!!!!
1-ALLAHIN VAHDANİYETİ İMAN (TEK İLAH)
2-MUTLAK İMAN (ŞARTSIZ-ŞURTSUZ TESLİMİYET.)
3-PEYGAMBER EFENDİMİZİN RASUL OLDUĞUNA İMAN.
4-KEBAİRLERİ TERK VE NASUH TÖVBE
5-FERAİZLERİ İFA ETMEK
*****İHLAS ve SAMİMİYETTE ZİRVELERE TALİP OLMAK*****
Lütfen unutmayalım.... :
ÜVEYS.. Veysel Karani Hz. Nasıl ibadet edeceğini bilmiyordu ama muhteşem ihlası ve o ihlasını samimiyetle ifade edişi vesilesiyle Efendisi Peygamberi nezdinde hürmete ve iltifatlara mazhar oldu.
Rabbi Rahimi de bu zatın sevgisini kıyamete kadar insanların kalbine sultan etti.
Tevfik ve İnayet Rabbimizden.
Salat ve Selam Rasul-u Zişan Efendimize.
(Allahumessali ala Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed.)
NOT.. : Bu fakir, gönüllerde makes bulması niyazı ile kendi dost ve arkadaşlarına gönderiyor, sizlerde uygun bulurda paylaşırsanız arkadaşlarınızla..!
Hıristiyan olan Kayınvalide, Müslüman olan Damadına ne olur gel bu "GAVUR" Dininden vaz geç diye adeta yalvarıyormuş...!!!
Nevşehirde tanıdım bu arkadaşımı, 2003'lü yıllarda. Sonradan çok sevdik birbirimizi. Çok seviyeli ve bir o kadarda uhuvvetli bir dostluk ve arkadaşlığımız oldu. Çok sevilen bir Esnaftı. Hemen hemen neredeyse elektrik, elektronik, züccaciye dalında binbir çeşit mağazası gibiydi ticarethanesi.
-Mustafa abi şu küçük TV kaç para?
-150 lira.
-Tamam abi aldım bunu, sonra görüşürüz.
-Tamam, tamam haydi Allaha emanet.
Onun satışı ile benim alışım bundan ibaretti.
O aldığımı; kaç hafta yada kaç ay sonra ödemeye gittiğimde
-Al şu parayı..!!
-Ne parası bu?
-Falanca yı almıştım ya!
-Ya öylemi! (Mustafa abi aldığım ürünü unutmuş bile)
Ödememde böyle olurdu.
(Bu satış tarzı, çok güvendiklerineydi.)
Çok aziz ve ahlaklı ve muhterem bir zattı. Tadına doyamamıştım onunla olan dostluğumuzun. Rabbim selametlik versin.
Bunları Mustafa abiyi az biraz tanıtayım diye anlattım ki şimdi asıl anlatacaklarım için gerekli olacak.
Bu Mustafa abi, Moldovyaya bir vesile gitmiş, ırkı Türk ama dini hıristiyan olan bir hanımla tanışmış ve nihayet evlenmeye karar vermişler.
(Ben onu tanıdığımda o tarihlerde çok tatlı bir kız çocukları vardı ve hanımıda müslüman olmuştu elhamdülillah.)
Moldovyada da nişanlısının ailesi ilede bir müddet yaşamış. Kayınvalidesi Mustafa abiyi çok ama çok sevmiş. Zaten çok yüksek seviyeli ve düzgün ahlaklı birisiydi Mustafa abi.
Damadına hep dermiş ki;
-Evladım Mustafa, seni çok sevdim, ama bir o kadarda üzülüyorum senin için.
-Madam Elvira hayırdır neden benim için üzülüyorsunuz bu kadar ki?
-Evladım, çok ahlaklı tam istediğim gibi bir beyefendisin ama..!
-Teşekkür ederim Madam.
-Ama şuna çok üzülüyorum ki yanlış bir din seçmişsin, buna çok üzülüyorum.
-Ama Madam asıl siz...???
-Ah oğlum sana rica edip yalvarıyorum, gel bu "GAVUR" dininden vaz geç. Sende bizim gibi hakikate uyan, Hıristiyan ol. İsa adına yemin ederim ki senin bu yanlış dinde olman sebebiyle cehennem ateşinde yanacağını düşündükçe çok kahroluyorum.
-Ama Madam Elvira.. Hayır.. Hayır.. Siz aslında...!
Devamını Mustafa abi şöyle bitirdi. Kayınvalidem o kadar dinine sadık ve inancını ihlasla yaşıyordu ki, hep düşünüyordum bu kadıncağız Müslüman olsa ve aynı ihlasla İslamiyeti de böyle yaşasa Vallahi Hz. Rabiatül Adeviyye nin ardı sıra bir makamı elde edebilir. Bu kadıncağız inancında o kadar ileri bir seviyede idiki çevresi müthiş bir saygı ve hürmet ve tazimde bulunurlardı. Eşim/kızı da demişti ki; annem kiliseden içeri girdimi papazların elleri ayakları karışırdı, Madam Elviranın hoşnut olmayacağı bir yanlışı yaparız diye.
Şimdi bütün bunlardan almamız geteken dersler var...!!!!
1-ALLAHIN VAHDANİYETİ İMAN (TEK İLAH)
2-MUTLAK İMAN (ŞARTSIZ-ŞURTSUZ TESLİMİYET.)
3-PEYGAMBER EFENDİMİZİN RASUL OLDUĞUNA İMAN.
4-KEBAİRLERİ TERK VE NASUH TÖVBE
5-FERAİZLERİ İFA ETMEK
*****İHLAS ve SAMİMİYETTE ZİRVELERE TALİP OLMAK*****
Lütfen unutmayalım.... :
ÜVEYS.. Veysel Karani Hz. Nasıl ibadet edeceğini bilmiyordu ama muhteşem ihlası ve o ihlasını samimiyetle ifade edişi vesilesiyle Efendisi Peygamberi nezdinde hürmete ve iltifatlara mazhar oldu.
Rabbi Rahimi de bu zatın sevgisini kıyamete kadar insanların kalbine sultan etti.
Tevfik ve İnayet Rabbimizden.
Salat ve Selam Rasul-u Zişan Efendimize.
(Allahumessali ala Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed.)
NOT.. : Bu fakir, gönüllerde makes bulması niyazı ile kendi dost ve arkadaşlarına gönderiyor, sizlerde uygun bulurda paylaşırsanız arkadaşlarınızla..!
Yorumlar
Yorum Gönder